Bölüm 86 - Giriş Sınavı




İki haftalık bir çalışma maratonunun ardından sonunda giriş sınavının yapılacağı gün gelmişti. Asuka bu iki hafta boyunca hiç boş durmamış ve sürekli Ateş Takviyesi anlayışını geliştirmeye çalışmıştı. Şimdilik anlayışın yüzde üçlük bir kısmına hâkim olmayı başarmıştı. Haliyle gücü biraz daha artmıştı. Üstelik yaptığı sıkı çalışmanın bir ödülü olarak büyü enerjisini daha iyi kontrol edebilir hale gelmişti.


Asuka iki hafta boyunca kaldığı handan ayrılarak İnci Şehri'nin içinde gezmeye başladı.


Beş Büyücü Tarikatı'nın giriş sınavı konusunda sürekli düşünmüştü. Ona göre şimdiki gücü ile bu sınavı geçmek oldukça basitti. Fakat Asuka her türlü ihtimale karşı gerçek gücünü kendini geliştirip güçlü bir büyücü olana kadar gizlemek istiyordu.


Bunun için giriş sınavında mevcut gücünün çok küçük bir bölümünü kullanmaya ve Ateş Takviyesi anlayışı ile ilgili güçlerini ortaya çıkarmamaya karar vermişti. Şu an için belli bir miktarda gücü olsa da hala ondan çok daha güçlü insanlar olduğunun farkındaydı. Hedef haline gelmek istemediği için kendi potansiyelini bir süre için gizlemesi gerekiyordu.


Asuka giriş sınavlarının yapılacağı alana doğru yürürken aklında tamamen bu düşünceler vardı.


İnci Şehri'nin sokaklarında ki uzun sayılabilecek bir yürüyüşün ardından giriş sınavlarının yapılacağı büyük meydana ulaşmıştı. Bu meydanın ortasında ki alan tamamen büyücü adaylarına ve sınav platformlarına ayrılmıştı.

Üç sınav için üç tane platform vardı. Meydanın çevresi ise giriş sınavını izlemek isteyen insanlarla doluydu. Asuka diğer büyücü adaylarının arasına karışarak kendi sırasının gelmesini bekledi. Bir hafta öncesinden sınava giriş için kaydını yaptırmış ve gerekli olan yüz altınlık ücreti ödemişti. Asuka'nın tahminine göre meydanın ortasında iki binden fazla büyücü adayı vardı.


Bu büyücü adayları doğal olarak bütün kıtanın en iyi büyücülük eğitimini veren Beş Büyücü Tarikatı'na katılmak için kıtanın her bölgesinden gelmişlerdi.


Asuka ilgiyle çevresinde ki insanları ve giriş sınavı için kurulan üç platformu izliyordu. Büyücü adaylarının yaşları genelde sekiz ve on beş yaş arasında değişiyordu. Tabi ki on beş yaşından büyük olan bazı insanlarda vardı.


Giriş sınavları mor bir cübbe giymiş olan yaşlı bir adamın yaptığı bir açılış konuşmasının ardından başlamıştı. Asuka'nın sırası oldukça arkalarda olduğu için yapabildiği tek şey kızgın güneşin altında sıradan ayrılmadan beş saat boyunca beklemekti. Bu kadar beklediği için içten içe öfkelense de başka çaresi olmadığını biliyordu. Anlaşılan Beş Büyücü Tarikatı düşündüğü kadar adaletli bir yer değildi.


Çünkü asil veya zengin olanlar giriş sınavı platformlarına sıra beklemeden çıkarken o beş saattir diğer büyücü adayları ile birlikte orada bekliyordu.


Normalde böyle bir şeyi önemsemeyecek birisi olsa da zamanı kısıtlı olduğu için oldukça önemsiyordu. Şu anda statüsünün bu şehrin ve bütün doğu bölgesinin valisinden bile yüksek olduğunu biliyordu. Kimliğini ortaya çıkardığı anda sırada onun önüne geçen asillerle arasında ki statü farkı yeryüzü ile gökyüzü gibi olurdu. Yine de bunu yapamadığı için çaresizce saatlerdir sırada bekliyordu.


Altı saatlik bir sürenin sonunda sıra nihayet ona gelmişti. Sabah büyücü adayları ile dolu olan bu meydanda şimdi yüzden daha az aday kalmıştı.


Diğerleri çoktan sınavı tamamlamış ve başarılı olanlar Beş Büyücü Tarikatı'nın dış bölümüne alınmıştı. Asuka ilk platforma çıktıktan sonra mor cübbeli olan yaşlı adam ona "Bedeninde ki bütün büyü enerjisini ortaya çıkar" dedi. Asuka içten içe yaşlı adama gülse de bedeninde ki büyü enerjisinin çok ama çok küçük bir kısmını dışarı çıkardı. Mor cübbeli adam Asuka'nın büyü enerjisini değerlendirdikten sonra on üzerinden altı dereceye ulaştığını anladı. Bu değerlendirme kişinin potansiyelini ortaya çıkarırdı.


On üzerinden on derecelik bir büyü enerjisine sahip olan bir büyücü kuşkusuz oldukça güçlü olurdu. Oysa Asuka'nın gerçek büyü enerjisinin derecelendirmesi belki de on üzerinden bini aşan bir derecedeydi. Haliyle büyücülük potansiyeli inanılmaz bir seviyedeydi.


Zaten namanların sıradan büyücülerden daha güçlü olmalarının sebebi sahip oldukları bu büyük büyü enerjisiydi.


Asuka birinci testi geçince ikinci teste geldi. Büyü enerjisinin tamamını bu kayanın içine göndermesi gerekiyordu. Asuka aldığı karara göre hareket ederek elini kayanın sert yüzeyine koymuş ve mor cübbeli yaşlı adama gösterdiği büyü enerjisinden daha azını kayanın içine göndermişti. Bunun ardından kayanın üstünde bazı yazılar oluşmaya başlamıştı.


Karanlık Türü Büyü ( Yüksek )
Ateş Türü Büyü ( Orta )
Büyücü Sınıflandırması Seviyesi ( Düşük )


Asuka kayanın üzerinde yazanları okuyunca oldukça sevindi. Mor cübbeli yaşlı adam Asuka'nın bu kadar sevinmesine hiçbir anlam verememişti. Çünkü Asuka büyücü sınıflandırmasında düşük dereceli bir not almıştı. Haliyle bu durum onun ne kadar çabalarla çabalasın güçlü bir büyücü olamayacağını gösteriyordu. Asuka ise sevinmişti. Çünkü karanlık büyü dışında ateş büyüsüne karşıda yatkınlığı vardı.


Üstelik büyü enerjisinin çok küçük bir kısmının potansiyeli bile yeterince yüksekti.


Asuka bu sonuçlara baktığı anda gerçek gücünü hemen kavramıştı. Eğer kayaya büyü enerjisinin tamamını gönderecek olsaydı alacağı sonuç onun tahminine ve giriş sınavı hakkında öğrendiği bilgilere göre şu olacaktı:


Karanlık Türü Büyü ( Eşsiz )
Ateş Türü Büyü ( Olağanüstü )
Büyücü Sınıflandırması Seviyesi ( Eşsiz )


Asuka kayanın yaptığı değerlendirmede düşük, orta, yüksek, olağanüstü ve eşsiz olmak üzere toplam beş derece olduğunu biliyordu. Annesi sayesinde karanlık büyü konusunda en yüksek derece olan eşsize ulaşması sorun değildi. Ateş büyüsünün yatkınlık oranı karanlık büyüye göre daha düşük olduğu için o da olağanüstü yatkınlık derecesindeydi. Zaten sahip olduğu devasa büyü enerjisi ile büyücü sınıflandırmasında eşsiz dereceye ulaşması bir sürpriz değildi. Asuka bunlara dayanarak ileride güçlü bir büyücü olacağını anlamıştı.


Asuka'nın mutlu olmasında ki bir diğer sebep ise dışarıdan bakıldığında kendini güçsüz göstermeyi başarmış olmasıydı.


Şimdi geçmesi gereken son bölüm enerji dalgalarıydı. Asuka üçüncü platformun üzerine çıkarak üzerine gelecek olan enerji dalgalarını beklemeye başladı. Asuka kendine fazla güvendiği için enerji bariyerini kullanmaya zahmet bile etmemişti.


İlk enerji dalgası Asuka'nın bedenini vurduğu zaman Asuka yaptığı hatanın farkına varmıştı. Kendine çok güvendiği için enerji dalgalarının gücünü küçümsemiş bunun sonucunda ilk enerji dalgası iç organlarına azda olsa hasar vermişti. Asuka kendini zorlasa da platformun ortasına bir ağız dolusu kan kusmuştu. Buna rağmen zihnen oldukça rahattı. Bunların kendi hatası olduğunun bilincindeydi.


Beş Büyücü Tarikatı'nın giriş sınavlarını küçümsemekle hata etmişti.


Bu yaşadığından ders çıkarak Asuka rakibini küçümsememesi gerektiğini acı bir şekilde olsa da öğrenmişti. Mor cübbeli büyücü Asuka'nın durumunu görünce enerji dalgalarını durdurmak istemişti. Fakat Asuka tek bir hareketle onu engelledi.


İkinci enerji dalgası gelmeden önce Asuka bedeninde ki büyü enerjisinin bir kısmını kullanarak önünde bir enerji bariyeri oluşturmuştu. Enerji bariyerinin arkasına ise biraz daha büyü enerjisi kullanarak ikinci bir enerji bariyeri oluşturdu. İkinci enerji dalgası Asuka'yı vurduğu zaman enerji bariyerlerinden birisi kırılsa da diğeri tarafından son anda engellenmişti. Asuka ikinci enerji dalgasının gücünü görünce tereddütte düşmüştü. Çünkü enerji dalgalarının güçlerinde ki artışa bakılacak olursa son enerji dalgasını engellemesi için Ateş Bariyeri'ni kullanması gerekecekti. Fakat ne olursa olsun bunu kullanmak istemiyordu. Asuka ne yapacağını düşünürken aklına aniden bir fikir geldi.


Madem mevcut gücü enerji dalgasını savunma yaparak engellemeye yetmiyordu o zaman o da saldırı yaparak engellerdi.


Zaten ilk enerji dalgasını gördüğü anda bedeninde ki büyü enerjisini enerji dalgası haline getirip etrafına yayabileceğini keşfetmişti. Asuka enerji bariyerini ortadan kaldırarak bedeninde her an fırlatılmaya hazır güçlü bir enerji dalgası hazırladı.


Bu sayede Ateş Takviyesi anlayışını ortaya çıkarması gerekmeyecekti. Mor cübbeli yaşlı adam Asuka'nın enerji bariyer ve büyü enerjisi kullanmadan üçüncü dalgayı karşılamaya çalıştığını görünce bunu engellemek istese de başarılı olamamıştı. Ona göre on yaşında küçük bir kızın bu enerji dalgasını doğrudan bedeni ile karşılamasının ihtimali yoktu. Fakat Asuka hazır olduğunu işaret edince enerji dalgasını göndermek zorunda kaldı.


Üçüncü enerji dalgası diğerlerinden iki kat daha kalındı. Aniden ortaya çıkan enerji dalgası doğrudan Asuka'nın bedenine gitmeye başladı.


Bu olayı izleyen tecrübeli olan birçok büyücü ya başlarını farklı bir yere çevirdi ya da gözlerini bir süreliğine kapattı. Çünkü hepsinin inancına göre küçük kız bu enerji dalgası karşısında ölecekti. Fakat Asuka'nın babasını görmeden ölmeye hiç niyeti yoktu.


Hemen bedeninde hazırladığı kendi enerji dalgasını ortaya çıkardı. İki enerji dalgası hızlı bir şekilde havada çarpıştıktan sonra ortaya mavi bir parlaklık çıkmaya başladı. Daha sonrada iki enerji dalgası küçük bir basınç oluşturan patlama ile birlikte tamamen yok oldu. Asuka basınçtan dolayı biraz etkilense de hala iyi durumdaydı. İnsanlar ilk kez bir büyücü adayının enerji dalgasını yok ettiğine şahit olmuştu.


Bu enerji dalgalarının gücü büyücü adaylarının güçlerini aşıyordu. Bunun için tek yapabildikleri şey savunmaydı.


Testi izleyenler ise bu sayede büyücü adayının büyü enerjisini kontrol etme seviyesini görmüş oluyorlardı. Mor cübbeli yaşlı adam Asuka'ya şaşkın gözlerle baktıktan sonra giriş sınavını geçip Beş Büyücü Tarikatı'nın dış bölümüne katılmaya hak kazandığını söylemişti.


Asuka bir grup insanla birlikte meydandan ayrılarak Beş Büyücü Tarikatı'nın dış bölümüne gelmiş ve dört kişilik kulübelerden birine yerleştirilmişti. Bu kulübede giriş sınavını kazanan üç kız daha vardı. Asuka kendi odasına girmiş ve gözlerini kapatarak düşüncelere dalmıştı. Yeni anlayışına uygun bir tekniği geliştirmek üzereydi. Asuka hafıza sarayında yeni öğrendiği enerji dalgasını geliştirmenin bir yolunu arıyordu.


Eğer Ateş Takviyesi anlatışı ile enerji dalgasını birleştirirse Ateş Dalgası yapabilirdi.


Bugün deneyimlediğine göre bir enerji dalgası bile çok güçlüyken Ateş Dalgası'nın gücü inanılmaz boyutlara ulaşabilirdi. Asuka hafıza sarayında enerji dalgasını Ateş Dalgasını çevirmenin farklı yollarını deniyordu. Yaptığı sayısızı denemenin ardından odasından çıkmadığı üç günün sonucunda Ateş Dalgası'nı öğrenmeyi başarmıştı. Bu sayede Ateş Takviyesi anlayışında yüzde üçten yüzde beşlik bir anlayış seviyesine sıçramıştı. Haliyle gücü azda olsa artmıştı. Şu an için Ateş Dalgası, Ateş Fırtınası olmak üzere iki saldırı Ateş Bariyeri olmak üzere bir savunma ve Ateş Desteği olmak üzere bir destek türü tekniğe sahipti. Üstelik daha bir seviye büyücü bile değildi.


Diğerlerine göre o sadece enerji bariyeri yapabilen bir büyücü adayıydı. Fakat gerçekte kendi seviyesinde ki büyücülerin onunla yarışmasına imkân yoktu. Hafıza sarayı sayesinde birinin bir yılda öğreneceği şeyi sadece bir ayda öğrenmiş ve onu sürekli geliştirmişti.


Asuka üç günün ardından odasında çıktı. Üç tane ev arkadaşı ortak salonda toplanmış kendi işleriyle ilgileniyorken bir anda ona baktılar.


Haliyle hepsi birbiri ile tanışmasına rağmen Asuka ile tanışamamışlardı. Çünkü Asuka üç gün boyunca odada çıkmamıştı. Asuka ev arkadaşlarını kısa bir süre inceledikten sonra "Ben Asuka sizin isimleriniz ne?" dedi. Dost canlısı görünen minyon tipli ve kahverengi saçlı kız "Benim ismim Alina" dedi. Daha sonra yanında kendisine benzeyen diğer kızı işaret ederek "Bu da ikizim Alin" dedi.


Asuka Alin ve Alina'yı kısa bir süre inceledikten sonra yaşıt olduklarını anladı.


Asuka'da dahil olmak üzere üç kız kendini tanıtmayan son kıza doğru baktıklarında o da "Benim ismim Arwen" dedi. Asuka Arwen'i incelemeye başladı. Siyah saçları ve güzel yüzü ile ona bakanların bir daha dönüp bakmalarını sağlayacak bir kızdı.


Asuka ev arkadaşları ile tanıştıktan sonra dışarıya çıktı. Hem Beş Büyücü Tarikatı'nın dış bölümünü gezerek çevresini öğrenmeyi hem de yeni geliştirdiği Ateş Dalgası'nı uygulamayı planlıyordu. Asuka dış bölümün çevresinde gezinen birçok büyücü adayı ile karşılaşmıştı. Neredeyse üç saatlik bir sürede dış bölgenin tamamını gezmesine rağmen yalnız kalabileceği ve çalışabileceği bir yer bulamamıştı.


Biraz riskli bir hamle olsa da dış bölgenin içinde ki ormanlık alanda çalışmaya karar verdi.


Ormanlık alanda kimsenin kendisini görmediğine emin olunca hafıza sarayında pratiğini yaptığı Ateş Dalgası'nı kullandı. Asuka'nın etrafında toplanan büyü enerjisi bir anda alevle kaplandı ve düz bir yönde fırlamaya başladı.


Asuka hemen Ateş Dalgası'nı yok etse de fırlattığı Ateş Dalgası önünde ki üç ağacı tamamen küle çevirmişti. Asuka bu saldırının gücüne hem hayran olmuş hem de onu dikkatli kullanması gerektiğini anlamıştı. Çünkü Ateş Dalgası bir kılıçtan daha üstün olan kesici bir etkiye sahipti. Kısacası önüne çıkan rakibi biçmek için ideal bir araçtı. Asuka işini bitirdikten sonra hemen kulübesine geri döndü.


Öbür yandan Beş Büyücü Tarikatı'nın merkezine önemli bir çağrı geldi.


Artık kıtanın her yerinde yaygınlaşan iletişim cihazları sayesinde bir yerden diğerine haber göndermek için eski yöntemleri kullanmaya gerek yoktu. Bu çağrı oldukça önemli olduğu için doğrudan tarikatı kuran beş büyücüye yönlendirildi.


Bu büyücülerin her biri kendini eğitime adamış insanlar olmalarına rağmen gelen çağrının ardından bir toplantı salonunda bir araya geldiler. Bu çağrı doğrudan Hotaru Lin'den geliyordu. Kızının boynunda ki kolye ile başına gelenleri ve yaşadıklarını izleyen Hotaru Lin hem küçük kızı ile gurur duymuş hem de bazı önlemler almak zorunda kalmıştı. Beş Büyücü Tarikatı'nda ki rekabet ortamı bir şaka değildi.


Güçlü olan zayıfı her zaman ezerdi. Üstelik kişisel güçten daha çok kişinin arka planı bu konuda etkiliydi.


Hotaru Lin tabi ki böyle bir durumda kimsenin küçük kızını ezmesine izin veremezdi. Toplantı salonunda ki büyücüler ile yaptığı görüşmede bunu açıkça belirmişti. Ayrıca Asuka'nın kimliğini onlara açıklamış ve herkesten gizlemelerini istemişti.


En sonunda ise Asuka'nın başına bir şey gelirse Beş Büyücü Tarikatı'nı karanlık namanının gücü ile tanıştıracağını söylemekten çekinmemişti. Haliyle Hotaru Lin'in sözlerinden sonra toplantı salonunda ki beş büyücüde derin bir şaşkınlık ve korku içindeydi. Hotaru Lin çağrıyı bitirdikten sonra hemen harekete geçmişlerdi. Beş Büyücü Tarikatı'nın bütün uzmanlarına Asuka'ya karşı saygısızlık etmemeleri gerektiğini belirtmişlerdi. Asuka bunun farkında olmasa bile Beş Büyücü Tarikatı'nın en güçlü arkaplanı olan Beş Mühür'e sahip sayılı kişilerden birisi olmuştu.


Asuka'ya karşı durmak demek bütün Beş Büyücü Tarikatı'na karşı durmak demekle aynı şeydi. Artık kim Asuka'yı ezmeye cesaret edebilirdi ki?


Posted by
Facebook Twitter Google+

Comment Now

11 yorum

  1. avatar Unknown says:

    hem arka planında en üst seviyeli biri daha var hotaru lin kimmiş bi kere KO HARU var be

        • avatar Unknown says:

          Vavvv demek ikizler aynı yaşta ne kadar enterasan

            • avatar Unknown says:

              bölüm için teşekkürler :D Ellerine sağlık :))

                • avatar Unknown says:

                  Ne abartmışsın asukayı be vallaha öve öve bitirememişsin.

                  • avatar Unknown says:

                    Bence kızı bile ayrı bir kitap konusu olabilir 😀😊☺

                      • avatar Unknown says:

                        Bu asuka efsane güçlü olucak. Hocam yeni bölüm ne zaman gelir? Neredeyse 1 hafta oldu