Büyük Kuzey Seferi'nden yedi yıl sonra imparatorluk sarayının bahçesinde;
"Burain amca hadi bana kılıç kullanmayı öğret" Burain arkasında duyduğu sesin ardından bacağına yapışan küçük kızı fark etti. Hemen arkasını dönerek küçük kızın yüzüne sert bir ifade ile bakmaya başladı. Küçük kız altı yaşında olmasına rağmen yaşıtlarından çok daha zekiydi. Üstelik sarı saçları ve siyah gözleri ile oldukça güzel bir kızdı. Burain bu küçük kızı çok sevmesine rağmen dışarıdan bunu belli etmemeye dikkat ederdi. Küçük kızda Burain'i çok severdi. Dışarıdan bakıldığında tatlı sert bir ilişkileri olsa da durum böyleydi.
Küçük kız Burain'in bakışlarını görünce hemen bacağına sarılmayı bırakmış ve ona masum kedi bakışlarından yapmaya başlamıştı.
Burain küçük kızın bu yönünü bilse de her seferinde bu bakışlara aldanmaktan kendini alamazdı. Fakat bugün oldukça önemli işleri vardı. Çünkü bugün bütün kıtada kutlanacak olan Büyük Birleşme Töreni vardı. Burain'in bunun için yapması gereken çok iş vardı.
İmparatorluk sarayının önünde duracak ve geçit töreni düzenleyecek olan İntikamcı ordusunun tören alayını hazırlaması ve düzene sokması gerekiyordu. Daha sonra Onüçler Konseyi'nin diğer üyeleri ile birlikte imparatorluk sarayında ki kutlamalara katılacaktı. Fakat küçük kız yüzünden geç kalmaktan korkuyordu. Fakat onunla ilgilenmezse içi rahat etmeyecekti.
Büyük savaşlar kazanan ve herkesin saygı duyup gıpta ile baktığı İntikamcı ordusunun generali olan Burain bu küçük kıza karşı sürekli kaybediyordu. Küçük kızın masum bakışlarına her seferinde aldanan Burain'in bu konuda yapabileceği bir şey yoktu.
Burain küçük kızı kucağına aldıktan sonra sarayın bahçesinde bulunan çardağa gitti.
Çardağa ulaştığı anda küçül kızı yanına oturttuktan sonra "Başla bakalım" dedi. Bu olay ikisi arasında tekrarlanan bir oyundu. Küçük kız babasının başarılarını annesinden ve tanıdığı diğer insanlardan dinlediği için bu konuda çok heyecanlıydı.
Bir an önce kılıç kullanmayı ve babası gibi güçlü bir savaşçı olmayı istiyordu. Burain bunu bildiği için küçük kızın beş yaşından beri aralıksız devam eden ısrarlarına dayanamamış ve ona bir şart belirtmişti. O şart küçük kızın Burain'in işaret parmağını bükebilmesiydi. Eğer bunu yapabilirse küçük kıza kılıç kullanmayı öğreteceğine söz vermişti. Bir yıl boyunca zaman zaman Burain'in işaret parmağını bükmeye çalışan küçük kız hep başarısız olmuştu. Burain ise küçük kızın başarısız olduğu anları izlemekten keyif alıyordu.
Çünkü küçük kız tıpkı babası gibi bir öfkeye sahipti. Başarısız olduğunda hemen öfkeleniyor ve Burain'e zarar vermeye çalışıyordu.
Burain ise küçük kızın darbelerinden sonra canı yanmış gibi yapıyordu. Böylece küçük kızın gönlünü alıyordu. Burain gibi güçlü bir savaşçının bedenine küçük kızın acı vermesi mümkün değildi. Bu küçük kız ilginç bir şekilde çok yaramazdı.
Bir keresinde babasının odasından bulduğu bir parşömeni kullanarak büyü yapmaya çalışmıştı. Fakat parşömeni ters tuttuğu için büyü hareketlerini yanlış sırayla yapmış bunun sonucunda bütün sarayı su basmasını sağlamıştı. Neyse ki geri tepen büyü küçük kıza bir zarar vermemişti. Bunun yerine sarayın su sistemi birçok yerden patlamıştı. Küçük kızın büyüye olan doğal yeteneği yüksekti.
Sonuçta annesi oldukça güçlü bir büyücüydü. Burain sarayı su bastığı zamanı hala hatırlıyor ve her hatırladığında gülüyordu.
Sarayın her tarafından gelen sular sonucu bir anda İntikamcı askerleri ve diğerleri alarma geçmişti. İnsanlar sığınaklara askerler ise direk surlara yönelmişlerdi. Doğal olarak hepsi saraya bir saldırı olduğunu düşünüyordu.
Fakat kısa sürece bu işin suçlusunun küçük kız olduğu anlaşılmıştı. Bunun sonucunda on beş yaşına gelene kadar büyü yapması yasaklanmıştı. Haliyle küçük kız kılıç kullanmayı öğrenmeye yönelmişti. Burain "Başla bakalım" dediği andan beridir küçük kız onun işaret parmağını bükmeye çalışıyordu. Oysa Burain bunu hissetmiyordu bile. Çoktan düşüncelere dalmış ve eski anıları hatırlamıştı.
Burain küçük kızın öfkelenmeye başladığını görünce hemen düşüncelerinden uzaklaşarak onu izlemeye başladı.
Küçük kız sayısız denemenin ardından bir kez daha Burain'in işaret parmağını bükememişti. Bunun sonucu olarak beyaz bir tene sahip yüzü öfkelendiği için kırmızıya bürünmüştü. Küçük kız Burain'in işaret parmağını ani bir şekilde ısırmıştı.
Bu anı bekleyen Burain hemen acı dolu çığlıklar(!) atmaya başlamıştı. Bunu yapması gerekiyordu çünkü kahkahalarını bu çığlıkların arkasına saklıyordu. Küçük kız Burain'in çığlıklarını duyunca onun işaret parmağını ısırmayı bıraktı. Aynı zamanda yüzünde kendinden memnun bir gülümseme oluşmuştu. Burain küçük kızdan kurtulmak için yollar ararken beklediği fırsat ayağına geldi.
Sarayın bahçesine giren beş kişilik bakıcı grubu gözleri ile her tarafı tarıyordu.
Bugün Büyük Birleşme Töreni olduğu için küçük kızın bir an önce hazırlanması gerekiyordu. Fakat o bir yolunu bularak bakıcılarından ve hizmetçilerden kurtulmuş Burain'i yakalamıştı. Burain eli ile bakıcı grubuna yanlarına gelmelerini işaret etti.
Bakıcı grubu küçük kızı görünce rahatlamış bir şekilde ona doğru gelmeye başladılar. Bu küçük kızın en sevdiği oyunlardan birisi saklambaçtı. Kocaman imparatorluk sarayında bu küçük kızı bulmak herkes için bir işkenceydi. Fakat küçük kız bundan mutlu oluyordu. Sarayda ki bütün askerler ve hizmetçiler her yerde küçük kızı ararken o sürekli olarak bir yerlerde saklanıyordu.
Kızının bu huyunu fark eden annesi ona güzel bir kolye hediye etmişti. Bu kolye küçük kızın bulunduğu yer ona bildiriyordu.
Bazen askerlere ve hizmetçilere acıyan annesi onlara küçük kızın yerini söylüyordu. Küçük kız her seferinde daha iyi saklanmasına rağmen nasıl onu bulduklarını bir türlü anlayamıyordu. İmparatorluk sarayı bu küçük kız sayesinde oldukça hareketliydi.
Burain bakıcılara eliyle işaret verdiği sırada küçük kız onu ve bakıcıları fark etmişti. Ardından ona kötü kötü gözlerle bakmaya başlamıştı. Burain küçük kızı bakıcılara teslim ettikten sonra oradan hızlı bir şekilde uzaklaşmış ve İntikamcı kışlasının yolunu tutmuştu. Yol boyunca her yıl olduğu gibi bu yılda anılara dalmıştı. Büyük Kuzey Seferi'nden sonra Kuzey Kaplan Krallığı'nın tamamı ve Doğu Aslan Krallığı'nın büyük bir bölümü ele geçirilmişti. Daha sonra Batı Panter Krallığı'nın Traqai Bölgesi'nde yaptıkları öğrenilmişti.
Bunun sonucunda Haru ve Hotaru Lin birlikte hareket ederek Batı Panter Krallığı'nın bütün askerlerini öldürmüş ve krallık sarayını yıkmıştı. Kralı ve ailesini canlı olarak ele geçirmişti. Haru'nun ortaya çıkardığı güç bütün insanları hayrete düşürmüştü.
Haru Traqai Bölgesi'nin büyük bir anıta çevrilmesini emretmişti.
Bunun sonucunda uzunluğu üç yüz metre olan dev bir anıt Traqai Bölgesi'nde yükselmişti. Haru Kuzey Kaplan Krallığı ile Doğu Aslan Krallığı askerlerinin büyük bir çoğunluğunu affetmiş ve Büyük İntikamcı İmparatorluğu'nda yaşamalarına izin vermişti.
Fakat büyük savaş suçu işleyen Batı Panter Krallığı askerlerinin hepsi işkence çektirilerek öldürülmüş ve Traqai Bölgesi'nde ölen askerlerin intikamı alınmıştı. Bunların dışında kalan esirlerin hepsi asılarak öldürülmüştü. Haru sadece Belany ve Emilia'yı sağ bırakmıştı. Belany'i kölelikten azat ettikten sonra ikisini de kıtanın uzak bir köşesine sürmüştü.
Haru bu işleri hallettikten sonra imparatorluğun bütün sorumluluğunu Onüçler Konseyi'ne bırakmıştı.
Hotaru Lin savaşlar bitince hemen o alanı terk etmişti. Haru bunun üzerine tek başına yola çıkarak bütün kıtada Hotaru Lin'i aramıştı. Yaklaşık iki ay boyunca sonuçsuz kalan aramalarının sonunda Haru Hotaru Lin'i bulmayı başarmıştı.
Hotaru Lin hala Haru'ya kırgındı. Bunun sonucunda Haru yağmur kar demeden tam bir ay boyunca Hotaru Lin'in yaşadığı yerin önünde beklemişti. Hotaru Lin Haru'yu başlarda görmezden gelse de daha sonra onu gizlice izler olmuştu. Bir ayın sonunda yağmurun şiddetli bir şekilde yağdığı bir gün Hotaru Lin daha fazla dayanamamış ve yaşadığı yeren çıkarak Haru'nun yanına gitmişti.
Haru'ya olan kırgınlığı onu kapısının önünde beklerken gördükçe yavaş yavaş azalmış ve en sonunda yok olmuştu.
Haliyle bunun sonucunda yağmurun altında ikisi birbirine sarılmış ve bir araya gelmişti. Sadece bir hafta gibi bir sürenin ardından Hotaru Lin ve Haru evlenmişti. Haru evlendikten sadece bir ay sonra Hotaru Lin'in hamile olduğunu öğrenmiş ve oldukça sevinmişti.
Sonunda onun bir çocuğu olacaktı. Sevinmemesi mümkün değildi. Haru çocuğunun doğumunu sabırla beklerken bir yandan da çalışmalara başlamıştı. Bütün kıtayı tam anlamıyla kontrol ettikten sonra tam anlamıyla bir gelişim dönemine girmişlerdi. Eski krallıkların artıkları temizlenmiş ve her bölgeye yeni bir temel üzerinde Büyük İntikamcı İmparatorluğu kurulmuş oldu. Haru bütün gezegenin hakimiyetini ele geçirdikten sonra her türlü işi Onüçler Konseyi'ne bırakarak teknoloji konusunda çalışmalara başlamıştı.
Sadece beş ayın ardından bütün imparatorluğu enerji sağlayabilecek kapasitede enerji motorları yapılmış ve çalıştırılmıştı.
Üç ay sonra ise bir öğle vakti Haru'nun çocuğu doğmuştu. Haru bir kızı olduğunu öğrendiğinde yaşadığı şoktan dolayı önce kendine gelememiş daha sonrada soluğu Hotaru Lin'in yanında almıştı. Yirmi altın yaşında baba olan Haru sürekli zamanını kızının yanında geçirmişti.
Kızı doğduktan bir hafta sonra Hotaru Lin kızının ismini koymuştu. Böylece Asuka ortaya çıkmış oldu. Haru küçük kızı Asuka'nın büyümesini sürekli olarak gözlemlemiş ve en iyi şartlarda büyümesini sağlamıştı. Bir yandan da bütün gezegende ki medeniyet seviyesinin gelişmesini sağlamıştı. Savaş okullarının yanlarına normal okullar kurulmuş ve bu okullarda insanlar bilim, sanat, teknoloji gibi alanlarda eğitim almaya başlamıştı. Barbar kabileler büyük şehirlerde bir araya gelmiş ve okullar sayesinde bilinçlenmeye başlamıştı.
Köle, soylu, asil, çiftçi gibi halk sınıfları büyük bir değişime uğramış ve bütün kıtada yeni bir toplum yapısı uygulanmaya başlanmıştı.
Kıtanın her yerine yapılan büyük arenalar sayesinde savaşçı ve büyücü olmak isteyenler bu arenalarda savaşma imkânı bulmuştu. Arenalar sayesinde spor kavramı ortaya çıkmıştı. Bu büyük dövüşler tıpkı turnuvalar gibi kıtanın her yerinde düzenlenir olmuştu.
Bunun haricinde Haru'nun üzerinde çalışmalar yaptığı ve geliştirdiği POAD birlikleri bütün kıtanın polis gücü haline gelmişti. İntikamcı askerleri ise kıtanın her yerine yayılan kışlalarda eğitim görmüş ve rahat bir şekilde yaşamıştı. Gezegen Büyük İntikamcı İmparatorluğu yönetiminin altında daha önce hiç olmadığı kadar düzgün ve refah bir hale gelmişti.
Hayatın her alanında kurallar ve kanunlar belirlenmiş böylece zengin fakir demeden herkesin hakkı korunmuştu.
Ayrıca Haru ve Onüçler Konseyi denetiminde büyük bir mahkeme ağı kıtanın her tarafında kurulmuştu. Baş Hâkim olarak görev alan Ayzu bu mahkemeler üzerinde tam yetki elde etmiş ve bütün kıtada suç işleyenlerin cezalandırılmasını sağlamıştı.
Hapishaneler barajlar ve fabrikalar kıtanın uygun olan her noktasına inşa edilmiş ve bu sayede insanlar büyük bir rahata kavuşmuştu. Haru ele geçirdiği servetin çok büyük bir bölümünü istihdama ve yapılanmaya ayırmış bunun sonucunda her anlamda eski halinden daha ileri olan bir insanlık medeniyeti inşa edilmişti. Artık güçlü fakiri ezemez, kimse kimseyi haksız yere öldüremez ve hırsızlık yapamazdı.
Çünkü kanunlar herkesin yaşam ve özgürlük hakkını koruma altına almıştı. Bu karara en çok sevinen kuşkusuz kölelerdi.
Bütün köleler serbest bırakılmış ve kölelik kaldırılmıştı. Bu kölelere imparatorluk tarafından yardımlar yapılmış ve hepsi topluma kazandırılmıştı. Sadece onlarca yıl önce sürekli ölüm tehlikesi altında yaşayan bu insanlar rahata kavuşmuştu.
İmparatorluk bankası açılmış ve kıtanın her yerinde hizmet vermeye başlamıştı. Haru bütün kıtanın üretim ve gelişim oranını en az on kat arttırmıştı. Tüm bu süreç boyunca takvim ortaya çıkmıştı. İmparatorluk takvimine göre önemli olan beş gün belirlenmişti. Bunların dördü yaz, kış, ilkbahar ve sonbahar gün dönümleri olmuştu. Beşincisi ise kıtanın bayramı haline gelen Büyük Birleşme Töreni'ydi.
İnsanlar eski hayatlarını hatırladıkça yeni imparatorluğa olan hayranlıkları artmış ve üst seviyelere ulaşmıştı.
Haru aslında gezegeni ele geçirdikten sonra ordusu için uzay gemileri yapabilir ve bu gezegenden ayrılabilirdi. Fakat kızının doğumunun onun üzerinde çok büyük bir etkisi oldu. Kızını düşünen Haru onun yaşayabileceği iyi bir dünyayı bırakmak zorundaydı.
Çünkü intikam almak için Ko'lara karşı açacağı bu savaşta başarısız olabilirdi. Bu durumda kızının ve karısının güvende yaşayacağı bir gezegene ihtiyaç duyuyordu. Bunun için hafıza sarayında ki her türlü bilgiyi kullanmıştı. Gelişmiş medeniyetlerin ve ırkların tarihleri bu konuda ona çok yardımcı olmuştu. Kızının doğumunun üzerinden geçen altı yılın ardından bugün içi rahattı.
Sadece yedi yıl gibi bir sürede birçok konuda ilkel gördüğü insan medeniyetini evrende ki en gelişmiş medeniyetler seviyesine çıkarmıştı.
Henüz ulaşım için tekerlekleri kullanmaları gerekse de çok yakında uçan ulaşım araçları da yapılacaktı. Kıtada ki bütün insanlar çalışmaya başlamıştı. Haru yüksek ücretler vererek her insanın bu gelişime katkıda bulunmasını sağlamıştı.
Gezegende ki her türlü kaynak çıkarılıyor, işleniyor ve kullanılıyordu. Haru üzerine tören kıyafetini giyerken küçük kızı Asuka'yı düşünüyordu. Asuka oldukça hareketli bir çocuktu. İlginç bir şekilde Haru'yu annesinden daha çok seviyordu. Sürekli babasının başarılarını dinleyerek büyümüştü. Küçük kızın hedefi büyüdüğü zaman babası gibi olmaktı. Tabi ki bu durum Haru için oldukça büyük bir anlam ifade ediyordu.
Haru kızı bir yaşındayken onu detaylı bir şekilde incelemişti.
Bunun sonucunda insan bedeni yüzünden kızının genetik olarak insan olduğunu anlamıştı. Ruhu ise oldukça farklı bir şeye dönüşmüştü. İnsan ruhu, naman ruhu ve Ko ruhuna sahip olan Asuka'nın bu kadar zeki olması normaldi.
Hala tam anlamıyla kullanamasa da hafıza sarayı ve analiz yeteneğine sahipti. Aynı zamanda annesi sayesinde büyüye karşı doğal bir yeteneği vardı. Dört yaşlarındayken Asuka'nın bedeninde ki enerji yoğunluğu Haru ve Hotaru Lin'in dikkatini çekmişti. Ne Haru nede Hotaru Lin bunun nedenini anlayamasalar da küçük kızları Asuka'nın bedeni ilginç bir şekilde büyü enerjisi üretiyordu.
Asuka'nın ileride doğadan enerji toplamasına gerek bile yoktu. Çünkü bedeni sürekli enerji doluydu.
Bunun tehlikeli olduğunu fark eden ikili Asuka'nın bedeninde ki enerjiyi mühürleyecek bir büyü yaptılar. Haru sadece izlemekle yetindi. Ancak bu mühürden sonra Asuka'nın enerjisi sıradan bir insanın sahip olabileceği enerjiye dönüştü.
Haru küçük kızı ile ilgili düşüncelerine ara vererek odasından ayrıldı. Üzerine giydiği kıyafetler ona asil bir hava katmıştı. Haru imparatorluk sarayının koridorlarında dolaşırken onu gören herkes saygıyla başını eğerek selam veriyordu. Haru sabırsız bir şekilde Hotaru Lin'in kapısının önünde beklemeye başlamıştı. Odanın içine girmeye cesaret edemiyordu. Çünkü Hotaru Lin'i gördükten sonra törene gitmeyi unutabilir ve zamanını daha eğlenceli bir şekilde geçirmeyi isteyebilirdi. Neyse ki Hotaru Lin onu bekletmeden odadan çıktı.
Fakat asıl sürpriz onun arkasından çıkan Asuka'ydı. Asuka'nın yıl boyu ısrarı üzerine bu yıl törene katılmasına izin verilmişti.
Haru karısı ve kızını görünce iç çekerek olduğu yerde kaldı. İkisi de giydikleri beyaz ve açık renkli desenlerin hâkim olduğu kıyafetlerle bir çiçeğe benziyorlardı. Haru ortalarına geçerek ikisinin elini tuttu. Daha sonrada imparatorluk sarayının karşılama balkonuna doğru ilerlemeye başladılar.
Bu balkon sarayın geniş ön bahçesine bakıyordu. Bu bahçede şu an on binlerce insan ve İntikamcı ordusunun tören alayı hazır bir şekilde bekliyorlardı. Haru ailesi ile birlikte karşılama balkonuna çıktığında insanlar hemen çılgınca tezahürat etmeye başladılar. Haru elini kaldırarak sessizliği sağladıktan sonra yüksek sesle "Büyük Birleşme Töreni kutlu olsun" dedi. İnsanlar ve askerler çılgınca alkışlamaya başlarken Haru aklında ki düşüncelere geri döndü. İntikamı için hem karısından hem kızından ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu.
bende bölüm var diye geldim konu başlığı açılmış sadece
aynen :D
üzdü n
Tam dedim siteye ilk girişimde ko-haru yeni kitabın ilk bölümünü okuycam bi tıkladım sayfa yüklendi bide ne göreyim sadece konu başlığı
Buda bölr bi anım işte.
Efsaneydi eline sağlıkk olsun yazar
Efsaneydi eline sağlıkk olsun yazar
Özlemişiz be :D
Saol
:D
Eline sağlık. Bölüm için teşekkürler. ...
Saol
Yazar inş bir tane daha aqua Tia vakası olmaz. Kız yerine erkek olaydı iyiydi
Reis ellerine sağlık ayırmamışsın hotaru lin'le haru'yu
Destanı bir bölümdü hll olsun yazar yeni bölüm ne zaman atarsin
Sağol :)
Sağol beğenmene sevindim en geç iki gün içinde gelir.
Hep erkek oluyor azda kız olsun hem eğlenceli hemde değişiklik olur?
Bu arada eline sağlık yazar
Eline sağlık
Umarım aynı hızda devam edersiniz :) site işi guzel olmuş
Reyiz siteye bi font ayari bi renk ayari getir gece gozlerim acior okurken eline saglik
Ellerine sağlık kardeşim benim, özlemişim seriyi
bölüm için teşekkürler :D
Saol öyle oldu biraz ama bundan sonra tam gaz devam
Saol
Abi bu ne ya tamam güzel yazıodun da bu kitaba efsane başlamışsın be hayırlı olsun özlettin
Haru Karısı ve Kızı için intikam almaktan vazgeçer ve mutlu son.
Özlemişim be seriyi. Yeniden söylüyoruz: KOHARU!!!
Nihayet ben de sizin duzeninize ayak uydurdum grup elemanları. Ama hikayeyi wattpad dan kesikli vermeniz hala sinir ediyor. Sonuçta ordan buldunuz bizleri. . Saygılı olun. . Büyüklük taslamayin. :(