Lilith ve Lacertilia okulun bahçesinde beraber yürüyorlardı ve bunu gören öğrenciler şaşırıp kalıyorlardı. Okul müdürü çok önemli olaylar olmadığı sürece ortalıkta görünmezdi ama şimdi birine yol gösteriyormuş gibi görünüyordu yinede onları bukadar şaşırtan şey müdürlerinin davranışı değil yol gösterdiği kızın güzeliğidi. Erkekler bu kızı görünce sadece o mükemmel gülümsemesini tekrar görmek için ölebilecek kadar hayran oldular Kızlar ise kıskanç ama saygılı bir şekilde bakıyorlardı çünkü bu kız güzel olmasına rağmen alçakgönüllü bir hava yayıyordu ve gözlerinde en ufak bir kibir yoktu bu saygı duyulması gereken birşeydi.
Lacertiliayı yurt odasının önüne bırakınca Lilith ona üç temel kuralla.birlikte bir uyarı verdi
"Küçük hanım kaydınız dönem ortasına denk geldi ve bu odadan başka üst düzey odamız yok ama oda arkadaşınız biraz... sorunlu bir kız lütfen bunu unutmayın ve birşey olursa bana gelmekten çekinmeyin"
Lilith bunları söyledi bu okulda kampüste kalanlar için oda çeşitleri farklıydı. Sadece kayıt ücretini ödeyenler tüm yaşam standartlarını karşılayan ama aşırı sade odalarda kalıyordu bu odalar aynı zamanda dört ile yedi kişi kalabiliyordu besinler dengeli olsada diğer herşey minimum düzeydeydi . Her ay bir gümüş ödeyenler daha iyi odalarda kalabiliyordu ve daha çeşitli yiyecekler yiyebiliyordu bu odalar genelde dört kişi ile iki kişi arasındaydı. Son olarak lüks odalar ayda bir altın veren kişiler tarafından kullanılabilirdi her türlü ihtiyacı en iyi şekilde giderebilecek bu odalarda yemekler ayağınıza getiriliyor eğer yalnız yemek istemezseniz odaların ortasında bulunan avluda piknik yapabilirsiniz. Elbette paranız yoksa puanlarınızı kullanarak bir oda da kalabilirsiniz orta düzey oda da bir ay altı yüz puan, lüks oda ise bin sekiz yüz puan. Puan ile oda alanların para ile oda alanlara göre önceliği olması bu durumu dengeliyordu
Lacertilia kapıyı açtı ve içeri girince bir ses duydu
"Haaa sende kimsin pislik parçası akademi en sonunda önemimi fark etti ve seni bu prensese köle olması için mi yolladı ?"
Bunu söyliyen kişi bordo ve pofuduk renk bir elbise giyen çift matkap stili sarı saçlara sahip kibirli bir görüntü veren bir kızdı
" Çıh tamam güzelsin ama sadece iğrenç bir yarı insansın daha iyi bir köle bulamadılar mı ?"
Lacertilia bunları duyduğunda ilk baş biraz sinirlendi tamam çok sinirlendi ama bundan sonra bu kız ile yaşayacağı için tıpkı babası gibi gülümseyip kıza doğru yaklaştı ama bilmiyordu ki şuan yüzünde olan gülümseme ona sadist ve psikopat bir hava veriyordu
"Merheba ben Lacertilia Hiyodeku a Arshender Koyakin bundan sonra senin oda arkadaşınım umarım bana sorun çıkarmazsın."
Lacertilia bunları söylerken farkında olmadan ölümcül bir hava yayıyordu hayatı boyunca undeadler ile birlikte yaşadığı için bilinçsizce yaptığı bir şeydi bu. İlk baş kibirle konuşan kız şuan korkudan nefes almayı unuttu kimi kızdırmıştı böyle ama daha Lacertilia'nın kızgın halini görmediğini bilmiyordu.
"Hey noldu dilini kedi mi tuttun sende kendini tanıtsana yoksa ismin mi yok ?"
Bunun üzerine kibirli kız tekrar nefes almaya başladı ama hala titriyordu
"B-b-b-ben S-s-simurg i-imparatorluğunun ikinci prensesi Fortipi Simurg u-u-umarım az önce söylediklerime darılmamışsındır"
Lacertilia'nın gülümsemesi dahada büyürken ince bir sesle
"Tabiki darılmadım nede olsa artık oda arkadaşıyız ve birlikte çok zaman geçireceğiz öyle değil mi Fortipi"
O günden sonra anka soyundan geldiğini söyleyen Simurg ailesine mensup Fortipi Simurg Lacertilia'nın önünde kibirli olamadı
"Hehehe bu okul çok eğlenceli olucak"
Lacertilia'nın gülümsemesi normale dönerken böyle söyledi
..............................
Matsu şuan bir harabenin ortasındaydı etrafta kertenkele insan cesetleri saçılmış ve eskiden bina olan şeyler yeşil, kırmızı, siyah, mor, beyaz ve mavi renkli alevlerle yanıyordu Matsu'nun önünde bağlı üç kertenkele insan vardı iki erkek ve bir dişi yaşlı görünen erkek ağlarken bağırdı
"Bunu bize neden yapıyorsun biz seni veya seninle ilgili kişilere hiçbir şey yapmadık"
"Ooooo öyle mi ?"
Dedi Matsu ve yerdeki bir cesetin kafasını kesip kafayı eline aldı bunun üstüne yaşlı kertenkele adam daha çok ağlamaya başladı çünkü Matsu'nun elindeki kafa şefin oğlunundu onun oğlunundu.
"Bunu bize neden yapıyorsun ?"
Dedi dişi kertenkele insan Matsu bir kahkaha attı
"Neden mi yedi ay önce doğurduydun çocuk için "
Bunun üzerine kertenkele insanalrın gözleri büyüdü biliyorlardı o çocuk lanetliydi işte köyleri onun yüzünden yıkılmıştı
"Eğer ben olmasaydım o savaş alanında ölmüş olurdu siz böyle büyük bir günah işlediniz kızımı öldürmeye çalışmak gibi büyük bir günah "
Dedi ve elindeki kafayı ezip kıyma haline getirdi
"Siz üçünüz bu günahı sırtlanlarsınız buradaki ölüler ise suç ortaklarınız onlar kolay kurtuldu ama siz kolay kurtulamayacaksınız önce pullarınız tek tek sökücem sonra sizi öldürmeden derinizi yüzücem midelerinizi kesicek ve bir gözünüze kendi mide asitinizi döküp siz kan kaybından ölene dek bekliyeceğim diğer gözünüzü bırakmamın sebebi undead olup midesiz halde arkadaşlarınızı yerken bunu görmenizi istemem daha sonra ise ruhlarınızı bu küreye hapis edicegim ki en azından bir işe yaramış olun"
Dedi ve elimde kırmızı bir küre belirdi
"O zaman yavaştan başlayalım mı "
O gün o köyden acının saf hali gibi gelen çığlıklar duyuldu
Yn: Lacertilia ve Matsu al birini vur ötekine şaka maka cidden benziyorlar bence kan bağı olmaması kötü oldu ama bunu artık değiştiremem ve ilk intikam alındı umarım Matsu'nun alacağı intikam hakkında bir fikriniz olmuştur. Bu arada bölümü yazarken hafif tıkanmaya başladım o yüzden ilham gelmesi için güzel yorumlarınızı bekliyorum
Önceki Bölüm|Tanıtım|Sonraki Bölüm
Comment Now
0 yorum