Grondia İkinci Kitap: Bölüm 8 Sanırım

Grondia İkinci Kitap: Bölüm 8 Sanırım


Ryuu uzun süre ağladıktan sonra zorla kendine gelmeyi başarmıştı. Yorgun düşen bedenini dinlendirmek için yatarken sessizce uyuyordu. Diğerleri Ryuu' nun sakinleşmesini beklemeye karar vermişlerdi. Toun hele sesini bile çıkarmadan sadece düşünüyordu. Başına aldığı diğer belalarla birlikte Ryuu' yu da sıkıntıya soktuğu için kendini parçalamak istiyordu. '' Toun yeter artık. O kadar da üzme kendini. '' Yura en sonunda sinirini belli ederek Toun' a patladı. O da Ryuu için üzülse de en azından saygı gösteriyor ve kendisi atlatsın diye bekliyordu. Toun gibi kendini de paralamıyordu.
'' Ne yapıcağımı bilemiyorum Yura. Ryuu' nun bu kadar zor şeyler yaşadığını beklemiyordum. '' Hüzünlü sesiyle konuşunca Yura ensesine bir tane geçirdi. '' Salak yaşadıkları ağır olsa da Ryuu o. Atlatmak için biraz zaman versek yeterli. '' Yura, Ryuu' ya delicesine güveniyordu. Böyle bir durumu hemen atlatacağına emindi. '' Ayrıca Ryuu' nun çok özel bir ortağı var. Gerekirse ortağını buluruz. '' / Ah yavrucaklar Met' in gücünü bilmiyor :D/  Toun onaylarken içindeki suçluluk duygusundan kurtulmaya çabaladı. Claudi, Toun' un koluna sarılırken onu teselli etmeye çalıştı. '' Üzülme canım. '' Yura ikiliye bakarken hayaller alemine dalmadan edemedi. Sadece iki ay önce yaşanmıştı her şey. Claudia ile Toun ikilisinin yanında Natali ve Yura. O kadar uyumluydular ki... Lakin kabus gibi gerçek üstlerine çabuk çökmüştü. Natali' nin ailesi!
Yura düşünmeye devam etse de çözüm bulamayacağına emindi. Ryuu' ya danışmak istiyor olsa da cesarette edemiyordu. Derin bir nefes alarak arkasına yaslandı. On kişiyi rahatça taşıyacak boyuttaki at arabasında herkes dağınık biçimde yatıyordu. Yura arkadaşlarına bir kez baktıktan sonra gözlerini kapatarak düşünceleri arasında kayboldu...
Gece geç saatlerde ay pırıl pırıl parlarken Ryuu gözlerini açtı. Tam atlatmamış olsa da durumu düzelmişti. En azından artık içi rahattı. Açtığı gözleri karanlık yüzünden bir kaç saniye göremese de hemen alışmıştı. Çevresine bakındığında arkadaşlarının uyuduğunu gördü. Ustası ise at arabasını kullanan kişinin yanında olası bir saldırıya karşı nöbetteydi. Ryuu her şeyin olağan olduğuna emin olduktan sonra acıkan karnını doyurmak için boyutsal yüzüğünden bir parça ekmek çıkarttı. Ekmeği yerkende düşünüyordu. Son yaşananlar yüzünden arkadaşlarını aksatmıştı. Artık onlara ilgi göstermesi gerekiyordu. Ayrıca Met' i özlemişti. Arkadaşlarıyla ilgilendikten sonra Met' i arayışa çıkacaktı. Planlarını hızla belirledi. Önce arkadaşlarının bir sorunu varsa onunla ilgilenecekti. Sonra tek başına Met' i arayışa çıkacaktı. Ve yeterli güce ulaştığında Yura ile krallığı basmaya gidecekti...
Ryuu yemeğini bitirdikten sonra ustasıyla konuşmaya karar verdi. Kimseyi rahatsız etmek istemediğinden gölge adımlarını kullanarak ustasının yanında belirdi. '' Usta. '' Atı süren kişi Ryuu' yu fark etmese de İhtiyar Lo anında fark etmişti. '' Uyanmışsın Ryuu. Daha iyi misin? '' Ryuu kafasıyla onayladı. '' Sorun yok usta. Ne zaman akademiye varmış oluruz? '' İhtiyar Lo durumu üstelemeyi düşünmüyordu. '' Sabah saatlerinde varmış oluruz. Acelemiz yok diye yavaş gidiyorduk. '' Ryuu onayladıktan sonra tekrar gölge adımlarıyla içeriye döndü. Meditasyon pozisyonu alırken zihnini sakinleştirmeye başladı. İstemsizce bedeni Gko enerjisi çekmeye başlamıştı. Ryuu buna tepki göstermedi. İlk zamanki gibi yavaş çekiyordu gene. Zihninden okuduğu kitabın bölümlerini geçirirken aklına daha önce hiç gelmemiş bir şeyi fark etti. Gko enerjisiyle efsunlama!
Gko enerjisiyle efsunlama kitapta kısa biçimde geçiyordu. Genelde efsunlanan cisimler normalden daha sağlam olsa da ağırlaşıyordu. Ryuu bir saniyeliğine aklından Draken' ı geçirdi. '' Düşünme bile beni Patron. Benim üzerimde zaten lanet varken üstüne efsunlarsan kontrol edemezsin. '' Ryuu cevap vermeden seçeneklerini gözden geçirdi. Gko enerjisiyle bir pelerin yapabiliyordu ama bu onu zor ve yorucuydu. O zaman neden bir pelerini Gko enerjisiyle efsunlayamasın? Boyutsal yüzüğünden çıkardığı basit pelerini önüne koydu. Üç adıma ihtiyacı vardı. İlk olarak bir efsun oluşturmalıydı. Çizdiği özel çizgilerin bir anlamı vardı. Hepsini okurken ezberlemişti.
Efsun : 劉某! Pelerinin üzerine çizdiği bu efsun sadece kendisine özeldi. Her çizginin bir anlamı vardı. Karışık olan bu çizgiler öyle bir düzen içindeydi ki görenleri hayran bırakırdı. Efsun dilinde 'Ryu' anlamına geliyordu bu sembol. Her efsuncunun kendine belirlediği bir sembol olurdu. Ryuu da bunu seçmişti. Bu efsunun içine de üç özellik eklemişti. Gko enerjisiyle oluşturulmuş bu özellikler son derece güçlü olmalıydı. Çünkü Ryuu' nun bedeninde dolaşan tüm enerjiyi emmişti. Ayrıca pelerinin görünüşü de biraz değişmişti. Normalde siyah olan rengi griye benzeyen bir renge dönmüştü. Çizdiği efsun solarak kaybolsa da Ryuu orada olduğunu hissediyordu.
 Çizdiği efsun solarak kaybolsa da Ryuu orada olduğunu hissediyordu
Pelerine eklediği üç özellik parlayarak sırtında belirdi. Birinci özellik  速度 ! Ryuu bu pelerini giyerken bedeni normalden daha hızlı olacaktı. Bu hız etkisi güçlendikçe önemini arttırıyordu. Sonuçta hızlı hareket eden ve hızlı saldıran kişiler genelde daha avantajlıydı.
İkinci özellik 防御! Ryuu' nun aldığı darbelerin gücünü azaltacak ve Ryuu' nun daha zor yorulmasını sağlayacaktı
İkinci özellik 防御! Ryuu' nun aldığı darbelerin gücünü azaltacak ve Ryuu' nun daha zor yorulmasını sağlayacaktı. Bu uzun süren savaşlarda aşırı önemliydi. Hele ki direnç savaşlarında katbetme faktörünü tamamen değiştirebilirdi.
Üçüncü özellik 进化 Bu özelliğin farklı bir etkisi olduğunu hatırlıyordu Ryuu
Üçüncü özellik 进化 Bu özelliğin farklı bir etkisi olduğunu hatırlıyordu Ryuu. Tam emin olmasa da Ryuu her meditasyon yaptığında bedenindeki kasları yenilediğini hatırlıyordu. Bu efsunun aslında diğer efsunlardan kat kat güçlü ve özel olduğunu bilmiyordu. Bu efsunu kullanan kişilerin kazanacaklarını da...
Pelerini sırtına geçirmeden önce şapka kısmını bir bıçakla düz biçimde kesti
Pelerini sırtına geçirmeden önce şapka kısmını bir bıçakla düz biçimde kesti. Şapkası olmasını istemiyordu. Böylece pelerinden çok cübbeye benzemişti. İnce yapısı sıcak havalarda da giymesini engellemeyecekti. Havalar soğuduğunda ise Ryuu bir tane daha pelerin efsunlamayı düşünüyordu. Ryuu cübbesini sırtına geçirdi. Sırtındaki efsunlar solarak kayboldu. Normal bir cübbeden farksız duruyordu şimdi. Ama aslında şehirlere bedel bir hazineyi giyiyordu...
Ryuu sabaha kadar meditasyon yaptı. Düşünceleri tamamen sakinleşene kadar devam ettiği meditasyonda bir değişiklik hissetse de ne olduğunu bulamamıştı. Belki de cübbeden kaynaklanıyordur diye düşünüp üstelememişti. Meditasyonu bıraktığında arkadaşlarının uyandığını gördü. '' Günaydın. '' Hafifçe tebessüm ederek konuşması olanları atlattığını gösteriyordu. Arkadaşları hep bir ağızdan günaydın dediler. '' Daha iyisin bakıyorum. '' Toun neşeyle Ryuu' nun yanına oturdu. Omzuna iki kere vururken Ryuu dışında kimsenin duyamayacağı kadar kısık sesle özür diledi. Ryuu gizlice yaptığı hareketi dışarı belli etmeden Toun' un kulağına 'önemli değil. ' diye fısıldadı. 
Toun içini rahatlatan cümleyle derin bir nefes aldı. Sonunda sakinleşebilmişti. Bakışları Yura' ya kaydığında tereddüt içindeki ifadesiyle karşılaştı. '' Ryuu seninle bir konu hakkında konuşabilir miyiz? Yura sende yaklaş. '' Yura' nın konusunu bugün halletme peşindeydi. Ryuu merakla yaklaştı. Yura' da yanına oturduğunda Toun anlatmaya başladı. '' Sen uyurken bir kaç olay yaşandı Ryuu. Bir çözüm bulsak sana sormazdık ama düştüğümüz durum gülünç. '' İç çekerek devam etti. '' Yaklaşık iki ay önce ben Claudia ile sevgili olmuştum. O sıralar Natali ile Yura' da birbirlerine karşı bir şeyler hissetmeye başlamış. Ben öncülük edip ikisinin arasını yaptım lakin sorun bundan sonra ortaya çıktı. '' Ryuu manalı manalı Yura' ya baktı. Hafif bir sırıtmayla bakması Yura' yı utandırmıştı. '' Natali' nin ailesi Kjuma ailesi aşırı dışa kapalı bir tutum içinde. Sadece kendilerinin seçtikleri bireyler Natali ile evlenebilir düşüncesiyle hareket ediyorlar. Ve anlaşılan Nataliyi takip ettiriyorlarmış. Natali ile Yura arasındaki bağı fark ettiklerinde Üstün gelişim sahasındaki bir akrabasını gönderek Yura' yı uyarmak istediler. Lakin Yura... ''
Ryuu anında Yura' nın yaptıklarını anlamıştı. Gökyüzü Kaynak Aleminin sınırlarını geçmeyi başarmış olan Yura karşısında üstün gelişim sahasındaki en güçlüler durabilirdi sadece. '' Karşı çıktı ve sağlam bir dayak yedi. '' Ryuu kaşlarının çatılmasına engel olamadı. Nasıl Yura dayak yerdi? '' Nasıl ya? '' Yura sinirlendiği için elleriyle oynarken konuşamıyordu. Onun yerine Toun cevapladı. '' Üstün gelişim sahasındakileri küçümseme Ryuu. Gelişim sahasındaki Isal bile Gökyüzü Kaynak Alemine girebilmişken üstün gelişim sahasındakileri düşün? Yirmi kişiden en güçsüzleriydi karşımıza çıkan kişi lakin gücü 4. Seviye Gökyüzü Kaynak Alemindeydi. '' Ryuu neden Yura' nın karşı çıkamadığını anlamıştı. Üstün gelişim sahası hafife alınmayacak kişilerle doluydu. '' Devam et. '' Ryuu olayın bu kadarla kalmadığına emindi. Tahmin ettiği gibi bu kadarda kısa değildi.
'' Gelen kişi Yura' nın Heartin olduğunu öğrenince ailesine haber verdi. Eğer Yura ile Natali konuşmayı kesmezlerse kesin olan bir şey vardı. Heartinlere Yura'nın burada olduğunu söyleyeceklerdi. Biz bunu engellemek için kısa süreliğine Yura ile Natali' nin konuşmasını engelledik. Ama Kjuma ailesi bizi korkutan bir karar verdi. Hem Heartinlere haber gönderdi hem de Natali' yle evlenmesi için Üstün gelişim sahasında 17. numaradaki Eridian Ademe' yi seçtiler. Düğün gününe daha olsa da elimiz kolumuz bağlı kalakaldık. '' Ryuu çenesini sıvazlarken düşünmeye başladı. Düğünü basmayı aklından geçirse de güçlü bir aileyi düşman edinmek biraz sıkıntıydı. Ayrıca onları öldüremezdi de. Kafasını kaldırıp Yura' nın yüzüne baktığında gördüğü somut umutsuzlukla birlikte genişçe sırıttı. '' O zaman biz de düğünü basarız! ''/Gene içinden geçecek Ryuu :D/

Posted by
Facebook Twitter Google+

Comment Now

0 yorum