Grondia İkinci Kitap: Bölüm 13 Başlıyoruz

Grondia İkinci Kitap: Bölüm 13 Başlıyoruz


Sonraki gün Ryuu öğlen arenaya geldiğinde sakindi. Ne bir şeytanlık belirtisi vardı ne de bir duygu. Üçlüyü gördüğünde su gibi durgun bir sesle konuşmaya başladı. '' İki hafta boyunca sizi acımasızca eğiteceğim. Kesinlikle dinlenme şansınız olacağına inanmayın. '' Devasa kılıcı ortaya çıkarken sonunda duygusuz yüzünde bir ifade görülebilmişti. Şeytani bir sırıtmaydı bu. '' Sadece saldırılarıma karşı dayanın!'' Tek bir adım öne atarken acımasızca saldırmaya başladı. Defalarca kez kılıcını sallarken hiç acıma hissiyatına sahip değildi. '' Üzgünüm Toun, Yura, Claudia. Yaptıklarım sizin iyiliğiniz için. Lütfen dayanın. '' Gökyüzünün Kralı' nın sözleri bir kez daha zihninde yankılandı. '' Orada hayatta kalabileceğinize inanıyor musunuz? Ben buna inanmıyorum Ryuu. Eğer yedinci seviye veya daha üstü güce sahip birisi çıkarsa ne yapabilirsiniz? Sadece senin korumanın yeterli olacağını mı sanıyorsunuz? Şuan koca bir hiçsiniz. O yüzden ne kadar ağır veya zor olduğunu umursama. Tüm gücünle eğit onları. Emin ol ölmek istemiyorsanız buna mecbursunuz. '' İşte Ryuu' yu harekete geçiren sözler bunlardı. Madem bir düğün basacaklardı. Kralı gelse bile geri çekilmeyeceklerdi!
Ryuu' nun acımasız eğitimiyle birlikte sonunda on iki gün geçmişti. On iki gün boyunca bir an bile dinlenmelerine izin vermemişti. Uyuma süreleri bile günde dört saati geçemiyordu. Ryuu acımasızlığını konuşturarak pes etmelerine de izin vermiyordu. Pes eden olduğunda yapması gerekenin üç katını yaptırıyordu. Kesinlikle acımasızlığının yanında merhameti de vardı. Bir saatliğine dinlenme izni verirken olası durumlar için planlar hazırlıyorlardı. Ryuu eğitimin yanında takım çalışmalarını da arttırmak için sıkı çalışmalar yapıyordu. Günlük planları uyandıktan itibaren ağır kayaları taşımak, Ryuu' nun baskısına karşı direnmek, Ryuu karşısında dövüşmek,plan yapmak,takım çalışmasıyla Ryuu' ya karşı savaşmak, Ryuu' nun ateş kopyalarıyla takım savaşı ve tekrar Ryuu' yla dövüşmek şeklindeydi. 
Ryuu ilk güne göre arkadaşlarının aşırı geliştiğini fark etmişti. Artık karşısında daha dik duruyorlardı. Şikayet etmeyi de kesmişlerdi. En büyük değişimi Toun geçirmişti. Bakışlarında gurur vardı resmen. Diğerleri arasında Yura' dan bile sıkı çalışmıştı. İlk şikayet etmeyi kesende oydu. Ryuu çalışmalarından memnundu ama Claudia' ya karşı ufak bir güvensizliği vardı. Claudia' nın sabırsız yapısı büyük tehlikeydi. Ryuu bunun başlarına bela olabileceğini düşündüğünden Claudia' yı sadece sabır konusunda çalıştırmaya çabalamıştı. 
'' Sonunda zaman geldi. Planı tekrar ettiğimiz gibi uygulayacağız. Elimizden geldiğince hızlı ilerlememiz gerektiğinden uçmamız lazım. Yura Claudi' yı taşıyacak Toun sende benle geleceksin. '' Üçlü kafalarını sallayarak onayladı. '' O zaman uçuyoruz! '' Ryuu' nun kanatları parlayarak belirdi. Toun' u kollarından tutarken havaya yükseldi. '' Nereye gideceklerini dün öğrenmiştik zaten. Durmak yok. ''Havaya yükselen Yura' yla birlikte son hız uçmaya başladı. Ryuu ve Yura uzaklaşırken fark etmedikleri iki şey vardı. Birisi onları gölgelerden dişlerini sıkarak izleyen öfkeli kız diğeri ise intikam isteyen bir erkekti...
Ryuu hızlarını koruyarak ilerlerken düğün alayını uzaktan görmüştü. Büyük bir platform bağlanan bineklerle ilerletiliyordu. Muhtemelen platform kaynak gücüyle destekleniyordu. Yani yok etmesi kolay değildi. Platformun ortasında sunak gibi bir yer vardı. Tahtadan yapılma bu sunak uzaktan bile hoş duruyordu. Çevrede alayı korumakla görevli çok fazla sayıda muhafız geziyordu.'' Hazır olun! '' Hızlıca son emirleri verirken hızlarını arttırdılar. O sırada düğün alayında Natali ve Eridian Ademe şiddetle kavga ediyorlardı. '' O klandan ayrılacaksın dedim Natali! Sen benim sözümün üstüne söz söylemeye mi cesaret ediyorsun? '' Eridian' ın kibirli sesine karşın iğrenirmiş gibi duran ifadesiyle Natali bağırdı. '' Asıl sen bana karışmaya cesaret mi ediyorsun? Emin ol sana hayatı zindan edeceğim! '' 
'ÇAT! ' Kesin bir tokat sesi duyulurken Natali' nin kafası sağa savrulmuştu. Yanağında kırmızı bir iz belirmişti. '' Kapa çeneni artık. Senin gibi bir çöple evlenmek benim için utanç olmasına rağmen kabul ettim. Eğer biraz daha konuşursan yaşamana izin vermem! '' Eridian' ın yüzü kıpkırmızı kesilmişti. O aşırı soylu bir aileden gelmiyordu ama çok güçlüydü. Bu sayede ailesi hızla yükselmişti ama bir sorunla karşı karşıya kalmışlardı. Kjuma ailesi onlara engel olmuştu. Şimdi de bu dahiyi kendilerine bağlayarak Ademe ailesinin kendilerine karşı gelme ihtimalini sıfıra düşürüyorlardı. İşte Kjuma ailesinin zekası burada ortaya çıkıyordu. Gerçekten planlar kurmak ve hainlik yapmak konusunda ellerine su dökecek kişi sayısı azdı. 
Natali yediği tokatın etkisinden hala çıkamamıştı. Babasından bile tokat yememişken o karşısında kocası olduğunu söyleyen adamdan tokat yemişti. Bir savaşta olsa bunu umursamazdı ama şuan ruh hali bunu yapamayacak kadar güçsüzdü. Kafasını yere eğerken sesini çıkartamadı. Aniden düğün alayının üzerindeki bulutlar kararmaya başladı. Rüzgar daha hızlı esmeye başlarken gökgürültüsüyle beraber devasa güçteki bir yıldırım birden düğün alayının önüne düştü. Her şey o kadar hızlı olmuştu ki tepki vermeye zaman bulamamıştı kimse. Yıldırımın yarattığı toz dağıldığında ise ortaya üç figür çıkmıştı. '' Yıldırım inişi. '' Yura sessizce fısıldarken acı içindeki bedeninin durumunu belli etmemeye çalışıyordu. Hala tam beceremiyordu. Ryuu' yu dinleyip daha fazla çalışmalıydı. 
'' Saldırı var! Gelenler kimsiniz? '' Düğün alayı kırsal bir alanda ilerlediği için korumalar daha dikkatliydi. Bu sayede Yura,Claudia ve Toun hemencecik rapor edilmişti. Eridian saldırganlara doğru kafasını çevirdiğinde yüzünde keyifli bir sırıtış belirdi. Hırsını çıkartmak için bir fırsat bulmuştu. '' Onlara dokunmayın! '' Esneyerek devasa bir zıplayış gerçekleştirdi. Üçlünün önüne indiğinde güç seviyelerini öğrenince hayal kırıklığına uğrasa da sesini çıkarmadı. '' Neden yolumuza çıktığınızı merak ediyorum. Acaba bana bunu söyleme zahmetine girer misiniz? '' Güçsüzlerse biraz oynamanın zararı olmaz düşüncesindeydi. '' Ben Yura Heartin. Benden çalmaya cüret ettiğiniz sevgilimi almaya geldim! '' Yura bir adım öne çıkarak yıldırım kılıcını tehtidkarca salladı. 
'' Hahaha cidden bir avuç aptal olduğunuzu fark etmediniz sanırım. Ben Eridian Adame'yim. Üstün Gelişim Sahasının 17 numarası,6.Seviye Gökyüzü Kaynak Alemindeyim. Bana karşı koyabileceğinize emin misiniz? Ayrıca tek bende yokum bir sürü savaşçı emrimde! '' Eridian' ın kibir dolu konuşmasının üzerine Yura dişlerini sıkarak sırıttı. '' Göreceğiz. '' Öne atılırken bir saniye bile beklemeksizin yıldırım kılıcını ölümcül bir saldırı için kullandı. '' Hah çöp!'' Eridian böyle bir saldırıyı ciddiye almayacak kadar kibirliydi. Sadece tek elini kullanarak aşabileceğine inanıyordu.Bu yüzden sadecebileğini kaldırarak engel olmak istedi. Yura saldırısının şiddetiyle kesinlike Eridian' ın kolunu koparacağına emindi. 
Eridian bir terslik olduğunu anladığında çok geç olmuştu bile. Tüm gücünü toplayarak elini korumayı başarsa da bedeni metrelerce uzağa savrulmuştu. '' Demek bu kadar güçlüydün! O zaman kendimi tutmama gerek kalmadı. '' Eridian' ın ince kılıcı ortaya çıkarken geniş sırıtışıyla birlikte tüm gücünü saldı. Eğer bu iki haftalık eğitimden önce böyle bir şey yapsaydı üçlü ayakta bile duramazdı ama şuan farklıydılar. Ryuu' nun baskısına devamlı maruz kalmışlardı ve Ryuu' nun tüm gücüyle yaptığı baskı Eridian' ı kat kat aşıyordu. Ryuu' nun baskısından sonra böyle zayıf bir enerji karşısında kafalarını bile eğmeleri Ryuu' ya hakaret sayılırdı! 
'' Zayıf! '' Yura bağırırken şimşek kılıcını gökyüzüne kaldırdı. '' Kutsayan ve yok eden yıldırım! Gücünü bana ödünç ver! '' Gökyüzü bir kez daha gürlerken devasa bir yıldırım Yura' yı vurdu. Yıldırımın enerjisi hem bedeninde hem kılıcında dolaşıyordu. Daha yıldırım kılıcını tam olarak kontrol edemediğinden yaptığı hamle tamamen kumar oynamaktı ama zaman kazanmalıydı. '' Gel hadi! '' Bağırırken yıldırım kılıcını sallayarak göğü bir kez daha öfkeyle gürletti.Eridian o an Yura' nın takdir edilmesi gereken bir rakip olduğunu anlamıştı. Beklemeden atıldı. 
'' Aşırı kesiş! ''
'' Yıldırım Kusan! '' 
İki yıldırım hızındaki saldırı çarpıştığında büyük bir patlama etrafı sardı. Saldırı sonucunda Eridian sadece üç adım gerilemişti ama Yura tam dokuz adım uzağa uçmuştu! '' Daha eğlenceli olmanı beklerdim Heartin. Bu kadar zayıf olmamalısın! '' Eridian sırıtırken memnun olmuştu. '' O zaman geliyorum! '' Yura bedenindeki kan çalkalanmasına rağmen saldırıya geçti. '' Yıldırım kesen! '' Belinin yanında dümdüz tuttuğu kılıcı hızla Eridian' a saplamak için savurdu. '' Cidden? Böyle çöp bir teknikle mi saldırıyorsun? '' Eridian kılıcını gelişigüzel sallayarak saldırıyı engellemeye çalıştı ama bu tekniğin ana mantığını anlayamamıştı. Bu kılıç tekniği zayıf bir saldırıyı ölümcül noktalarda açık bırakılması için kullandıktan sonra ani bir saldırı fırsatı verdirtmek için kullanmıştı. Dümdüz kılıcını havaya atarken kendi çevresinde bir tam tur atıp diğer eliyle kılıcı yakladı. Kılıcı Edirian' ın göğsüne doğru acımasızca savurdu. '' Tınnnn! '' İki kılıcın çarpışmasından çıkan sesle birlikte soluksuz izleyen herkes şaşırmıştı. Değil böyle hızlı bir saldırıyı engellemek görmek bile zordu ama Eridian' ın soluk renkli kılıcı birden araya girmiş ve Yura' nın kılıcını sektirmişti.
'' Ne kadar güçlü bu? '' Toun mırıldanırken saldırmak için birini arıyordu. Bakışları iri yarı bir korumaya kaydığında Natali' ye yerini korumasını söyledikten sonra  saldırmak için fırladı. Elindeki ince kılıça belirlediği korumayı biçerken beklemeden diğerine atladı...
Toun katliama başladığında Claudia 'da harekete geçmişti. Önüne gelene saldırıyordu. Sadece Yura tek bir kişiyle dövüşüyordu ve bu daha ciddileşmemişti. '' Biraz ciddileşmek zorundayım. '' Eridian' ın sinirli fısıltısı Yura' nın kulağına ulaşmıştı. İçten içe gerginleşirken savunma pozisyonunda bekledi. Tek yapması gereken Ryuu gelene kadar dayanmaktı. İki haftalık eğitim sonrası bunu yapabilecek güçte olmalıydı. '' Gel hadi! '' Bağırarak koşmaya başladı. Havaya kaldırdığı bir tonluk kılıcını ince bir yıldırım tabakası kapladı. 
'' Yıldırım Kesişi! ''
'' Ölümcül Kesiş! ''
İki saldırı çarpıştığında güçlü bir çınlama sesi duyuldu. '' Bu daha iyi. '' Eridian' ın sesi duyulurken Yura hızlı hızlı nefes alarak kendini toparlamaya çalışıyordu. Tam on iki adım geriye uçmuştu. Eridian ise sadece dört! Az önceki saldırısından kat kat daha güçlü olan saldırısı bile sadece bir adım daha fazla geriye gitmesini sağlamıştı. İşte bu kendisinden beş seviye yüksek olan birinin gücüydü. '' Güçlüsün ama bilmediğin bir şey var. Benim ustam senden daha güçlü! ''
'' Güüüüüüüüüüüm!!!!! '' 
'' Oh be ne uğraştırdı. Aaaa fazla fiyakalı bir giriş mi oldu ne? '' Ryuu sırıtarak düğün alayının tam ortasına daldı. '' Sende kimsin? '' Eridian, Ryuu' nun girişini gördüğü anda bedenini saran korku hissiyle gerilmişti. Ryuu gücünü salmadığı halde onu korkutmayı başarmıştı. '' Ben kim miyim? Şu dövüştüğün yeni yetmenin ustasıyım. Ve bu düğünü basan kişiyim. '' Ryuu elini kaldırmasıyla birlikte devasa Draken havadan düştü. İki tonluk devasa kılıç yere çarptığı anda düğün alayını taşıyan platform sanki deprem oluyormuş gibi titremeye başlamıştı. Devasa kılıç platformun tam ortasını parçalara ayırmıştı! 
'' Nasıl? Platform kaynak gücüyle destekleniyordu bu, bu imkansız! '' Herkesin ağzından benzer şeyler çıkıyordu. Nasıl kaynak gücüyle desteklenen platform yıkılabilirdi? Eridian o an bedenini saran korku hissine engel olamadı. Gerilemek için hazırlanmıştı ki bir el omzundan tuttu. '' Nereye? '' Aniden arkasında beliren Yura Natali' ye attığı tokat yüzünden içinde biriken tüm öfkesini attığı yumruğa yükledi. Patlama sesiyle birlikte Eridian acıyla çığlık attı. Ondan fazla adım geriye uçarken Yura içini derin bir huzurun kapladığını hissetti. '' Bu Natali' ye vurduğun içindi. '' Yura tüm gücünü kullanarak ikinciye gölge adımlarını kullandı. Gölge adımlarını kullanmak onu çok zorluyordu. Ryuu ona gösterse de garip bir biçimde enerjisi yetersiz kalıyordu. Enerji havuzunun Ryuu' dan daha zayıf olduğunu tahmin ediyordu.
'' Amca yardım et! '' Eridian bağırırken acıyla sızlayan yanağını tutmaya başladı. Kılıcı bir yere fırlamıştı ve nerede olduğunu bilmiyordu. Ryuu' nun platformu bile yıkan kılıcı karşısında kılıçsız hayatta kalacağını düşünmüyordu./Olsa nolur sanki diyenleri duyuyor gibiyim :D/ '' Eridian! '' Aniden birisi Eridian' ın yanında ortaya çıktı. '' Siz nasıl benim yeğenime zarar verirsiniz! ''Gökyüzü Kaynak Aleminin 7.Seviyesindeki baskısı birden Yura, Claudia ve Toun' u hedefledi. '' Kendini üstün görme! ''Baskısına karşı güçlü bir baskı ortaya çıkarken Eridian' ın amcası Tendira' yı geriletti. '' İmkansız! Sen sadece Yeryüzü Kaynak Alemindesin! '' Ryuu sırıtırken yere gömülmüş kılıcını kabzasından kavradı. '' Bir usta asla öğrencisini korumayı kesmez. Şimdi söyle bakalım bana kafa tutabileceğine inanıyor musun? '' Ryuu' nun alay eden sesine karşı Tendira sadece dişlerini sıkabilmişti. '' Velet bugün ölümünü aramaya gelmişsin! '' Elinde yaklaşık bir tonluk bir kılıç belirdi. '' Sadece sen mi ağır kılıç kullandığını sanıyorsun? Gel hadi babacığına da sana ağır kılıç kullanmayı öğretsin. '' Ryuu' nun alay eden sırıtması daha da genişledi. '' Üzgünüm Draken. Seni bu soysuzun kanıyla yıkayacağım. '' 
Ryuu mırıldandıktan sonra Draken' ı acımasızca savurdu. Rüzgarı ağlatan bu darbeyi Tendira kafa kafaya karşılamak için kılıcını kaldırdı. '' Benim kılıcım bir ton ağırlığında. Tanış bakalım onunla! '' Kılıcının ağırlığıyla hava atmak. Ryuu' ya göre sadece kendini küçültüyordu. '' Bakalım kafa tutabilecek misin? '' Ryuu alaylı konuşmasını yaptığı anda darbesi Tendira' ya çarptı. Platformu sallayan bir sarsıntı silesi daha oluşurken Tendira ruhunu kaybetmiş gibi boş boş bakmaya başladı. Geriye falan uçmamıştı ama elindeki kılıç... Tamamen parçalara ayrılmıştı! 
O sırada gölgelerdeki kız daha fazla dayanamamıştı. Sırtındaki çift başlı devasa baltayı çekerken öfkeyle harekete geçti...

Önceki Bölüm -- Sonraki Bölüm







Posted by
Facebook Twitter Google+

Comment Now

0 yorum