Ryuu, Milenaya yapacağı şeyi söyledikten sonra avlanmaya çıkmıştı. Met' le birlikte yiyeceğini göz önüne alınca lezzetli avlardan yakalamalıydı. Aklına tek gelen lezzetli şeyde 1. Seviye Temel Kaynak Alemindeki Tatlı Su geyiğiydi. Tatlı Su Geyiği yaygın bir kaynak canavarıydı. Korkak bir yapısı olduğundan güçlü olsa bile kaçmayı tercih ederdi. Eti yumuşak ve lezzetliydi. Ryuu' nun bu yakınlarda bulabileceği en lezzetli avdı. Ryuu sinsice gülümsedi. Daha önce onun yaşadığı yeri keşfetse de umursamamıştı. Onu yakalabileceğine emin olmadan kaçmasına izin veremezdi. Şimdi ki durumuyla Gölge Adımları' nın 3. Bölümünü kullanarak rahatlıkla onu yakalayabilirdi...
Ryuu mağaraya geri döndüğünde Met' in uyanmış olduğunu gördü. İlgiyle bir kitaba bakıyordu. Ryuu baktığı kitabı fark ettiğinde hafifçe gülümsedi. Çizim defterini inceliyordu Met. '' Nasılsın Met? '' Ryuu korkutmamaya çalışarak seslendi. Met gülümseyerek baktığı resimlerden kafasını kaldırdı. Tatlı bir gülümseme çehresinde belirmişti. '' İyiyim Efendim. Siz nasılsınız? '' Ryuu kaşlarını kaldırdı. '' Ben iyiyimde sen iyi olduğuna emin misin? Efendin olmadığım konusunda anlaşmıştık gibi geliyor. '' Met' in gülümsemesi yok olurken dokunulsa ağlayacak duruma gelmişti. '' Y-yok-sa e-fendim için çok mu çirkinim? Yada kötü? '' Ryuu ' Cidden mi? ' dermiş gibi bir ifadeyle Met' e baktı. '' Met seninle ciddi bir şekilde konuşacağım. '' Ryuu, Met' in yanına oturdu. Elini uzatıp nazikçe saçlarıyla oynamaya başladı. '' Sen benim gördüğüm en tatlı kızsın. Hiç bir şekilde sana kötü diyememde. Ama ben senin efendin olamam. Çünkü ben senin ortağınım. Şimdi anladın mı? '' Ryuu şefkatle elini Met'in yanağına koydu. '' Ve ortağın olan ben seni asla yalnız bırakmayacağım. Ne olursa olsun. ''
Met yaşadığı huzur ve rahatlamayı sevmişti. Ryuu' nun sözleri kalbinde taht kurmuştu bile. '' Anladım Ryuu ama yine de ben. '' Parmağını dudağına getirip tatlı tatlı gülümsedi. '' Sana efendim demekten vazgeçmeyeceğim. '' Ryuu karşısındaki tatlılığa karşı iradesinin kırıldığını hissetti. Nasıl bir insan Met karşısında sert olabilirdi ki? Büyüleyici saçları omuzlarında bitiyordu. Göz bebekleri normalden büyüktü. Bu da onu daha tatlı gösteriyordu. Burnu kaşları gözleri sanki özenilmiş gibi muhteşem bir uyum içindeydi. Gözleri engin bir denize bakıyormuş hissi veren koyu maviydi. Teni gerçek anlamda eşsizdi. Sarıyla kahve arasında olan saçları ve açık ten rengi son derece güzeldi. İnsan bakarken ruhunu kaybediyormuş gibiydi. Yeryüzüne inmiş bir tanrıça gibiydi.
'' Sen gerçekten akıllanmazsın. '' Ryuu yerinden doğruldu. Boyutsal yüzüğünden etleri koyduğu kutuyu ve giysilerini çıkardı. Az olan giysilerinin çoğu parçalanmıştı. Sadece iki tane kısakollusu kalmıştı. Pantolonu ise sadece giydiğiydi. Neyseki iç çamaşırı vardı. Bir tane iç çamaşırı ve en büyük kısa kollusunu aldı. '' Met sana giysi alana kadar bunları giy. Elimde pek seçenek yok üzgünüm. '' Ryuu, giyeceklerini Met' e uzattığında Met şaşkın bir ifadeyle kendisine baktı. '' B-ben efendimin giysilerini mi giyeceğim? İmkansız annemin efendisi giysilerine bile dokundurtmazdı! '' Ryuu kaşlarını çattı. '' Met cidden mi? Az önce dinlemedin mi beni? Efendim demene karışmayacağım ama böyle saçma sapan şeyler söylemeye devam edersen kızarım. Annenin efendisiyle karşılaştırma beni. Ben ne kendimi senden üstün görüyorum ne de senden kıskanacağım bir şeyim var. Daha fazla saçmalama da giy şunları. '' Ryuu yanakları kızarırken konuşmaya devam etti. '' Şey, giy artık şunları utanıyorum. '' Ryuu arkasını dönüp kutudaki etlerle ilgilenmeye başladı. Met kızaran yanakları ve gülümseyen çehresiyle Ryuu' nun sırtına baktı. Ryuu' nun sözleri onu son derece mutlu etmişti. O annesinin anılarında sürekli gördüğü annesinin efendisi gibi kötü yada kibirli değildi. Aksine kendinden çok sevdiklerini düşünüyordu. Gülümsemesi genişlerken kısık sesiyle konuştu. '' Tamam, Ryuu.. ''
Met giyindikten sonra Ryuu' nun yanına oturdu. '' Yemek mi yapıyorsun Ryuu? Ama benim yapmam daha- '' Ryuu sertçe bakınca Met devam etmedi. '' En azından yardım etsem? '' Ryuu boyutsal yüzüğünden topladığı otları çıkardı. '' Salata yapabilirsin Met. Eti ben hallederim. '' Ryuu otları ve bıçağı uzattıktan sonra etleri küp küp kesmeye devam etti. Ağaç dallarını ince çubuklar şeklinde yonttuktan sonra şiş haline getirmişti. Küp şeklindeki etleri şişlere geçirdikten sonra ateş yakmak için ayarladığı odunları tutuşturdu. Alevleri sadece kaynak gücüyle yanabilse de o daha az yorulmak için nadiren odunları yakıyordu. '' Met etler pişer şimdi. Salatayı hazırladın mı? '' Ryuu geniş tabağa salatayı hazırlamış Met' e döndü. '' Salatayı hazırladım efendim. Yemeğe başlayalım mı? '' Ryuu pişen etleri aldıktan sonra Met' in yanına geldi. Ateşi söndürmemişti. Ve yemek boyunca Ryuu Met' e Yuo' yu, Milenayı ve hedeflerini anlattı. Met herşeyi dinledikten sonra derin düşünceler içinde ateşi izlemeye başladı. '' Hey Efendim. Gerçekten Yuo' ya aşık mı oldun? '' Ryuu kararlı bir şekilde 'hayır' dedi.
'' Sadece Yuo' nun yaşadıkları şeyler ile benim yaşadıklarım benzerdi. Yuo benim için küçük kız kardeşim gibi. '' Met anlayışla kafa salladı. Bakışlarını ateşten çekerken düşündükleri yüzünden yanakları kızarmıştı. '' O zaman eğer benden hoşlanırsan benimle evlenir misin Ryuu? '' Ryuu kızarsa da tebessüm etti. '' Bunu sadece zaman gösterebilir Met. Ama başkasıyla evlensemde her zaman yanında olacağım. '' Met nereden geldiğini bilmediği bir cesaretle Ryuu' ya sarıldı. Ryuu' nun yumuşak göğsüne kafasını gömüp huzurla uyumaya başladı. Gülümsemesinin ardından beliren gamzesi kaybolmamıştı. Ryuu şaşırsa da bir şey demeden gülümsedi. Elleri Met' in saçları arasında dolaşırken arkasındaki duvara yaslanarak uyumaya başladı....
Yuo acılar içinde kıvranıyordu. Kırılan kemikleri ve aldığı yaralarla uzun süre yataktan kalkamayacağı belliydi. Öfkesine hakim olmamasının sonunun böyle olacağını düşünmemişti. En güçlü hamlesi bile hiç işe yaramamıştı. Lanet olsun sana Ternia! Senden ömrümün sonuna kadar nefret edeceğim! Nasıl bu kadar güçlüsün? Gerçekten Ryuu güçlense bile seni asla yakalayamaz. Neden bir hiç uğruna gittin Ryuu? Seni çok fazla özlüyorum...
Ryuu uyandığında yattığı zaman ki gibi kalktığını fark etti. Hiç hareket etmeden derin bir uyku çekmişti. Hafifçe gülümseyerek Met' i izlemeye başladı. Met uyandığında kendisine dikkatle bakan mavi gözlerle karşılaştı. '' Günaydın Met. '' Ryuu karizmatik biçimde gülümsedi. Met' te Ryuu' nun gülümsemesine karşılık vermişti. '' Günaydın Ryuu. '' Ryuu' nun kaşları kalkarken gülümsemesi sırıtışa döndü. '' Efendim demeyi bıraktın demek. Sanırım Ryuu demen daha hoşuma gidiyor. '' Met'in yanakları kızarırken utangaç bir gülümseme sergiledi. '' Bugün ne yapacağız R-y-u-u? '' Met özellikle Ryuu' yu heceleyerek söylemişti. Ryuu' nun ifadesi keyiflenirken Met' e destek olarak kalktı. '' Bugün ormanın yakınlarındaki Yıldızlı Gece Şehrine gideceğiz. Öncelikle ben sana kıyafet alacağım. Ondan sonra da orada ki kaynak sarayına katılacağım. Yaşıtım olanlarla dövüşerek gelişmem daha iyi olur. '' Ryuu boyutsal yüzüğünden biraz et çıkardı. Dün yemeği hazırlarken şişe geçirilmiş etlerin bir kısmını pişirmemişti. Avucunu uzatıp alevlerinin belirmesini sağladı. Avucundan çıkan alevleri kullanarak etleri pişirdi. '' Met hemen yiyelim ve yola koyulalım. '' Met evet anlamında kafa sallayıp Ryuu' nun verdiği etleri yemeye başladı. '' Ryuu oraya gittiğimizde kaynak gücümü gizlemem daha iyi olur değil mi? '' Ryuu bir kaç saniye düşündükten sonra yanıtladı. '' Gerçekten daha iyi olur. Gökyüzü kaynak Alemindeki biriyle ortak olan Temel Kaynak Alemindeki biri... Hçiç böyle bir şey duymamıştım. Belki insanlar zorla bağımızı bozup seni almaya çalışabilirler. '' Ryuu söylemese de içinden belki güzelliğin için bile dövüşmeye çalışanlar olacaktır, diye düşünüyordu. '' Yola koyulmadan önce sanırım 3. Seviye Temel Kaynak Alemine girmem gerekecek. Orada güçlü kişiler olabilir. Biraz riske gireceğim .'' Yemeği biten Ryuu boyutsal yüzüğünden bir sürahi çıkardı. Bu sürahinin içi kanla doluydu. '' Ryuu ne yapmayı planlıyorsun? O sürahinin içindeki 1. Seviye Temel Kaynak Aleminde olan bir canlının kanı var. Başlangıç Kaynak Alemindeki canlıların hatta Temel Kaynak alemindeki canlıların bile etini yemeni anlarım ama kanını içmek çok tehlikeli. Seni öldürmese de canını çok yakacak! '' Met endişeyle Ryuu' nun yanına geldi. '' Ryuu hızlı güçlenmek istemeni anlıyorum ama sırf o kız için hayatını atacağın tehlikeyi arttırmak zorunda mısın? '' Met' in gözleri yaşlanmıştı. Ryuu' nun yaşayacağı acıyı hayal bile edemiyordu. Ryuu' nun çehresi şefkatle Met' bakarken eli nazikçe yanağına yerleşti. '' Sadece Yuo' için gelişmiyorum Met. Sevdiklerimi korumam lazım. Öncelikle de yanımda olan seni. Böyle güçsüzken nasıl seni koruyabilirim? '' Met' in yanakları kızarırken parmak uçlarına kalkıp Ryuu' nun yanağına yumuşak bir öpücük bıraktı. '' Eğer acı çektiğini fark edersen kaynak gücümle zorla baskı kuracağım. Kanın gücünü hafifletebilirim ama kolay bir şey değil. Ejderha formuma geçersem daha kolay olur. '' Ryuu hayır anlamında kafa salladı. '' Form değiştirmek son derece yorucu olmalı. Seni yormak istemiyorum. Kendi başıma halledebilirim. '' Ryuu daha fazla bir şey demeden yere oturdu. Met' te karşısına oturup izlemeye başladı. Sürahideki tüm kanı kafaya diktikten sonra Ryuu hemen meditasyon yapmaya başladı. Kan bedenine girdiği anda korkunç baskı bedenini ele geçirdi. Sanki damarları yanıyormuş gibi hissediyordu. Bedenine giren kan akla hayale sığmayacak bir hızla Ryuu' nun damarlarında dolaşmaya başladı. Acıyı ilk gözleri hissetti. Kapalı olan gözleri acıyla kasılırken tek bir kan damlası çenesine doğru süzüldü. Met' in kalbi sanki kendisi acı çekiyormuş gibi kötü haldeydi.
Ryuu' nun gözünden akan kanın ardından dudaklarından acılı bir inleme kaçtı. Bedeni büyük bir acıyla kasılıyordu. Acı gözlerinde ve karnında yoğunken bedeninin uyuşmasını sağlıyordu. Acı zaman geçtikçe orantılı şekilde kaynak gücüyle birlikte artıyordu. Gözünden bir kan damlası daha akarken kaynak gücü patlayarak ikinci seviye Temel Kaynak Alemine geçti. Korkutucu bir acı dalgası bedenini kasıp kavururken gücü durmadan üçüncü seviye Temel Kaynak Alemine yükseldi. Ryuu' acının kesilmesini beklerken hissettiği güçlü dalga ile vücudu seğirdi. İki gözündende kan akarken dudağının kenarından da kan sızmaya başlamıştı. Met kendini kontrol edemeden Ryuu' ya sarıldı. Kaynak gücü yayılırken zorla Ryuu' nun bedenine baskı yapmaya başladı. Baskı yaparak Ryuu' nun bedenindeki kanın etkisini azaltmaya çalışıyordu. Lakin Ryuu' nun bedeni daha güçlü bir baskıyla Met' e karşı koydu. Sanki Met' in baskı yapmasını istemiyordu. Met şaşırsada kaynak gücüyle yaptığı baskıyı yok etti. Ryuu' nun boynuna doladığı kollarını çekerken eski yerine geçti.
Ryuu başka tepki göstermeden bir saat boyunca meditasyon pozisyonunda kaldı. Onun kaynak gücü hiç durmadan artmış ve 6. Seviye Temel Kaynak Alemine yükselmesini sağlamıştı! Ryuu acının artık artmadığını hatta yavaş yavaş azaldığını hissettiğinde uyandı. Başından beri yarı uykudaymış gibi olan Ryuu herşeyi hissetse de bilinci acı yüzünden kapalıydı. Acının geçmesiyle rahatlayan Ryuu sakince gözlerini açtı. Met Ryuu' nun gözlerinden ve dudağından akan kanı silerken Ryuu' nun gözlerini açmasıyla yerinden zıpladı. '' Korkuttun beni Ryuu! '' Ryuu uyuşmuş bedeninin kendine gelmesini beklerken sırtını duvara dayadı. '' Beklediğimden çok acılıydı ama işe yaradı. Katlandığım acıya rağmen 6. Seviye Temel Kaynak Alemine girdim. '' Ryuu derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalktı. '' Gidelim hadi Met. '' Ryuu, Met' in elini tuttuktan sonra mağaradan çıktılar ve Yıldızlı Gece Şehrine doğru yola koyuldular...
Önceki Bölüm -- Sonraki Bölüm
Önceki Bölüm -- Sonraki Bölüm
Comment Now
0 yorum