Gecenin karanlığında bir figür sessizce hareket ediyordu. Kimsenin fark etmediği figür mağaradan çıktı. Ay ışığı üzerine vurarken keskin metalin parıltısı belli olmuştu. Bu kızlardan Ubineldi! Hedefide dışarıda yatan Ryuu' dan başkası değildi. Ubinel kızlar kaçarsa diye aralarında duran ama aslında haydut çetesinin bir üyesiydi. Korkmuş kız yalanını ustaca oynamıştı. Ryuu' yu kandırdığından emindi. Planı onu öldürmek ve kızları kaçırmaktı. Kayaların üzerinde yatmış Ryuu' nun yanına ses çıkarmadan geldi. Sinsice gülerken keskin bıçak havaya kalkmıştı. Ay ışığı bıçaktan parlarken aniden Ryuu gölgeye dönüştü. '' Sen gerçekten beni kandırdığını mı düşündün? '' Ubinel korkuyla kaçmaya çalıştı. Taşa takılan ayağıyla birlikte yere düştü. '' S-sen nasıl? '' Ryuu üzerine yürürken gülmeden edemedi. '' İpuçlarını birleştirdim. En korkan kız sendin. Hatta o kadar korkmuştun ki konuşamıyordun bile. Diğerleri ise benim yanımda güvende hissediyorlardı. Ama sen kendini ele verdin. Benim yanımda tetikteyken o adamlar mağarayı bulduğunda sinsice gülen ve sevinen tek sendin. Bu kadarı yetmezse daha fazla sayabilirim. '' Ubinelin ifadesi çirkinleşti. '' Seni lanet olası! Senin yüzünden düştüğüm duruma bak! Soyluyum ben! Önümde af dilemeli ve kollarını koparırsan seni affederim ancak! '' Ubinel arkasından gelen seslerle gülümsedi. Onu bulmuşlardı. Bağırışını duyan kızlar mağaradan dışarı çıkmıştı. Ubinel' in ihanet ettiğini fark ettiklerinde korkuları daha da artmıştı. '' R-ryuu? İyi olacak mısın? '' Maria korkuyla karışık endişeli sesiyle Ryuu' nun arkasından geldi. Ryuu' nun koluna sarılırken sessizce ağlıyordu.
'' SENİ VELET! '' Öfkeli bir ses yankılanırken üçüncü seviye doğal kaynak alemindeki yaşlı adam Ryuu' nun önünde belirdi. Öfkesinden gözü dönmüştü. Tokadı şiddetle Ryuu' ya çarptığında büyük bir gürültü oluştu. Etraf toz duman görünmüyordu. '' Güçsüz velet. '' Yaşlı adam hıncını alamasa da Ryuu' nun öldüğüne emindi. Ayrılmak için arkasını döndü. '' Fazla erken konuşmuyor musun? '' Ryuu kucağındaki Maria' yla birlikte yerinde duruyordu. Ve eski yerinden bir adım bile kaymamıştı! Yaşlı adam endişeyle saldırı pozisyonu aldı. O az önce gücünün büyük bölümünü kullanmıştı. Ryuu' nun hasar almamış olması imkansızdı. '' Seni geberteceğim! '' Bağırarak saldırdı. Güçlü yumruğunu Ryuu' ya savurdu. '' Böyle saldırılar hiç bir işe yaramaz! '' Devasa güçteki yumruk sanki serapa çarpmış gibi Ryuu' yu deldi geçti. '' Demiştim. '' Ryuu bir kaç on metre ileride bekliyordu. Maria' yı bırakıp çevresini saranları inceledi. '' Pekala. Bakalım sizin için ne varmış... Hımm ah aklıma ne geldi. '' Ryuu ifadesizce yere oturdu. '' Ateş Sanatları : Gümüş Ejderin Dansı! '' Hiç denemediği bir teknikti bu. Etrafını alevler çevirirken mavi alevleri değişmeye başladı. Önce koyulaştı ardından da soluklaştı. Sonunda ortaya gri bir ejderha figürü çıkmıştı. Yaşlı adam daha önce hiç görmediği teknik karşısında aklını kaybetmiş gibiydi. Adamları korkuyla kaçarken sesini bile çıkaramadı. '' Şimdi sana gerçek korkuyu yaşatacağı-'' Aniden bir avuç dolusu kan kustu. Gri ejderha sanki kontrolünü kaybetmiş gibi etrafında daha agresif dönmeye başladı. Demek hala bedenim yeterince güçlü değil. Bu kadar güçsüz bir tekniği kaldıramaması.. Ne acınası...
Gümüş Ejderhanın Dansı İkinci seviye sayılan bir Ateş Sanatıydı. Onu anlamanın zorluğu bile çok fazlaydı. Ki bedeninin de bir sınırı vardı. 9 Ejderin Hükmü birinci seviye güçlü bir teknikti. Gümüş Ejderhanın Dansı ise ikinci seviyeydi. ARalarında yeryüzü ile gökyüzü gibi büyük bir fark vardı.
'' Demek gücünü kontrol edemiyorsun. Hehehe o zaman sen öleceksin! '' Yaşlı adam yalnız kalmanın da verdiği korkuyla saldırıya geçti. Ryuu' ya karşı bir şansı olabildiğini düşünüyordu. Gümüş Ejderha öfkeyle kükredi. Korkutucu kükreme uzaktakileri bile yerlerine sabitlemişti. '' GEBER! ''
Yaşlı adam bedeninin ikiye ayrıldığını hissetmişti. Son hissiydi bu da. Karşı koyma şansı bile olmamıştı. Gümüş ejder solarak yok oldu. Ryuu yoğun acı ve güçlü baş ağrısı eşliğinde ayağa kalktı. Riskli bir hamle yapsa da başarılı olmuştu. Eğer başarısız olsaydı hayatta kalabilir mi emin değildi. Kızlara dönmek için bedenini hareketlendirdi. Ama üzerine binen yük çok fazlaydı. Göz kapakları ağırlaşırken anlaşılmaz bir sesle fısıldadı. Bedeni son gücünü tüketmişti....
Bir kaç gün sonra Ryuu kızları ailelerine göndermişti. Şehrin sokaklarında başıboş gezerken ne yapacağını düşündü. Çalışması gerekse de çok fazla sıkılmıştı. Biraz kafasını dağıtmak istiyordu. Aklına gelen fikirle yerinden fırladı. Önce yanına gerekli teçhizatları almalıydı...
Bir gününü gerekli şeyleri almak için harcamıştı. Basit bir fikri vardı. Ülkenin en iyi okullarından birine girmek istiyordu. Hem gelişim hızı artıcaktı hem de güçlü dahilerle yarışma fırsatı olacaktı. Ryuu? Sana vereceğimi söylediğim şeyin zamanı geldi. Ryuu ne yapacağını bilememişti. Gökyüzünün Kralı onun için gelişim hapını saflaştırmıştı. Sadece saflaştırılmış hapları kullanabiliyordu. Şimdi eğer gelişim hapını kullanırsa büyük bir atılım gerçekleştirecekti. Ama eğer bu hapı kullanırsa gelişim hızı biraz yavaşlayacaktı. Bu geçici bir süre için etkili olsa da Ryuu hızının yavaşlaması konusunda emin değildi. Ryuu amacını biliyorum. O okula girmenin kolay olmayacağını bilmen lazım. Şehir okulu değil orası ülkenin okulu. Bu hapı okula ulaştığında ancak arıtmış olursun. Gücünün atılım geçirmesi lazım. Benim tavsiyeme uymanı istemek zorundayım.. Ryuu olumlu anlamda kafa salladı. Boyutsal yüzüğünden küçük kırmızı bir hap çıkardı. Eşsiz bir auraya sahipti bu küçük hap. Ryuu' yu büyülemişti adeta. Ryuu hapı ağzına atarken gideceği yere ulaşmak için bir haritacı bakındı. Hap hiç bir etki sağlamadan midesine inmişti. Artık yavaşça arıtılacaktı. Ryuu ise gördüğü haritacıya doğru ilerlemeye başladı...
İki Hafta Sonra..
Büyük şehrin kapısı önünde bir kalabalık vardı. Bugün alım günüydü. Devasa savaş akademisi Grodia Akademisinin yılda bir kez alım yaptığı gündü. Alım şartları fazla zordu. Yine de herkes şansını denemek için gelmişti. Sınav görevlisi olarak atanmış bir Orta Saha öğrencisi olan Toun sıkılmış ifadesiyle alımları inceliyordu. Alım için en fazla on altı yaşında olmanız gerekiyordu. Buna rağmen şansını denemek isteyen çok fazla kişi vardı. Bir de gücü yetmeyenler vardı. En düşük sınır on üç yaşında 6. Seviye Temel Kaynak Alemi,on dört yaşında 8. Seviye Temel Kaynak Alemi, on beş yaşında 9. Seviye Temel Kaynak Alemi ve on altı yaşında 1. Seviye Doğal Kaynak Alemiydi. Güçleri yetmese de belki bir hata olur diye şansını deneyenlerde çok fazlaydı. Toun sabırsız biri olmasa da binlerce kişiyle uğraşmak yorucuydu.
Gücü yetersiz birini daha eledi. '' Yalvarırım beni kabul edin efendim! Gücüm tam sınırda kaldı. Seviye atlamak için de çok az bir zamana ihtiyacım var. Eğer bir gün daha verirseniz istenen sınıra erişmiş olurum! '' Toun' un bakışları kararırken adama kötü kötü baktı. '' Elendin! Eğer ayrılmazsan başına geleceklere karışmam. '' Sinirli sesiyle birlikte ayağa kalktı. '' Sıradaki! '' Adam ayrılmamak için diretiyordu. '' Lanet olası senin yüzünden hayallerimin okuluna giremiyorum! '' Toun' un kim olduğunu unutmuş gibi zayıf gücüyle saldırıya geçti. Buzdan bir kılıç yaratırken Toun' u ikiye bölmekti amacı. '' Çekil önümden zayıf. '' Sakin bir ses duyulurken iriyari birisi tek eliyle adamı tutup fırlattı. Karşı koymasına basitçe izin vermemişti. Toun yerine geri otururken umursamadan karşısındakine baktı. '' Test olmak için lütfen elinizi kürenin üzerine koyun. Eğer geçerli not alırsanız ikinci teste geçebilirsiniz. '' Her zamanki açıklamasını yapıp beklemeye başladı. İriyarı adam elini küreye uzatıp beklemeye başladı. Kısa sürede kürenin üzerinde yazılar belirmişti. '' İrin Tems. Yaş 16. Kaynak Gücü 4. Seviye Doğal Kaynak Alemi. Sonuç kabul edildi. İkinci teste geçebilirsin. '' On binlerce kişi arasından bu geçen on dokuzuncu kişiydi. Bu sayı son derece normaldi. İlk test basit bir güç testi olsa da sınırlar yüksekti. Toun sıradaki kişiye baktı. Uzun boylu birisiydi. Üzerinde yüzünü saklayan bir pelerin vardı. '' Test olmak için lütfen eliniz kürenin üzerine koyun. Eğer geçerli not alırsanız ikinci teste geçebilirsiniz. '' Toun ilgisiz beklemeye başladı. Şaşırtıcı bir sonuç görmeyi beklemiyordu. Pelerinli yabancı elini kristalin üzerine koyup beklemeye başladı. Kısa sürede çıkan yazılar şok ediciydi. '' Ryuu Heart. Yaş on beşe bir ay var. Kaynak gücü 1. Seviye Doğal Kaynak Alemi. '' Biraz şaşırmış şekilde Ryuu' ya baktı. İlgi çekici veya güçlü biri gibi durmuyordu. Toun kendi kendine sırıtarak ilerlemesini işaret etti...
Birinci testi geçen yirmi bir kişi ikinci test için hazırda bekliyorlardı. Çoğu birbiriyle az olsa da konuşmuştu. Ryuu hariç. Put gibi yerinde ne konuşuyor ne hareket ediyordu. Pelerini yüzünden kimse yüzünü de göremiyordu. Konuşmak isteyenler olsa da kimseye cevap vermeyişi umutlarını kırmıştı. '' İkinci teste girenler! '' Toun yanında orta yaşlı bir görevliyle gelmişti. '' Bu yanımdaki okulumuzun eğitmenlerinden Ailla Oulla. Sizin sınavınız o yapacak. '' Toun bilgi verdikten sonra geri çıkılıp beklemeye başladı. Eğitmen Ailla tebessüm ederek konuşmaya başladı. '' Size ikinci testi anlatmama izin verin. Bu testte öğrencim Toun' a karşı altı hamle takasına gireceksiniz. Gücünüzü istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Yeteneği olanlar onaylanacak ve doğrudan okula girme hakkını kazanacaktır. '' Toun sakin ve kendinden emin hareketlerle küçük bir arenaya girdi. Kendinden oldukça emindi. '' Eğitmen Ailla öğrencinizin zarar görmeyeceğine emin misiniz? Kendime hakim olamayabilirimde. '' İrin Tems gülümseyerek arenaya çıktı. Üzerindeki uzun kollu kıyafeti çıkartırken kaslı bedenini ortaya çıkarttı. '' Merak etme koca oğlan. Benim öğrencim sorun yaşamaz. '' İrin Tems pis sırıtışıyla en fazla on yedi yaşında duran Toun' a baktı. Zayıf duran bedeni onun için basit bir hedefden ibaretti. '' Başlayın! '' Eğitmen Ailla' nın işaretiyle birbirlerine koşmaya başladılar. İrin rakibini tartmak için basit bir yumruk attı. Toun ise hiç çekinmeden aynı şekilde karşılık vermişti. İki yumruk çarpışırken yüksek sesli bir gürültüyle birlikte Toun bir kaç metre geriye uçtu. '' Gücün iyiymiş. '' Yüzünden silinmeyen gülümsemesiyle yerinden fırladı. Kafasına gelen yumruğu çekinmeden karşılık vermişti. Büyük bir patlama daha olurken bu sefer geriye İrin itilmişti. Şaşkın hareketlerle Toun' a baktı. Az önceki yumruktaki güç tahmin ettiğinden çok fazlaydı. Yerinden fırlarken tüm gücüyle saldırmaya başladı. İki tam güçlü yumruğu engellenirken yüzüne yediği yumrukla arenanın dışına uçtu. Bir şey yapma fırsatı olmamıştı. '' Yeteneğin var ama eğitilmelisin. Şunu bil ki kim olduğunu bilmediğin biri her zaman senden üstündür. Şimdi sıradaki çıksın. '' Eğitmen Ailla şifacılardan birini yollarken diğerlerini arenaya yolladı. Bu sefer çıkan ince yapılı bir kızdı. '' Benim ismim İlina. Lütfen bana yol gösterin Toun ağabey! '' Saygıyla eğilip dövüş pozisyonu aldı. Toun ne yapacağını beklerken savunma pozisyonu almıştı. İlk hamleyi karşısından bekliyordu. İlina beklemeden harekete geçti. '' Şirin Kedilerin Hucümü! '' Aniden bedeni kaybolurken yüksek hızlarda Toun' un etrafında dönmeye başladı. Birden Toun' un arkasında belirirken ensesine doğru elinin keskin tarafını savurdu. Aynı anda da beline tekmesini savurmuştu. Toun rahatça elini tutarken tekmesini umursamamıştı bile. Alay ederek konuşmaya başladı. '' Ders bir. Asla savunma pozisyonundaki birine arkadan saldırma. '' Hızla iki yumruk çıkardı. Acımasızca vurmuştu. İlina bir kaç metre uçtuktan sonra takla atarak durdu. Kesik kesik nefes alıyordu. Ağır hasarlar almış gibiydi. '' Ders iki asla açık verme. '' Toun yerinden kaybolup İlian' ın arkasında belirdi. Sırtına dirseğiyle vurduktan sonra kalkmasına izin vermedi. Toparlanamadan karnına sert bir tekme geçirirken metrelerce sürüklenmesiniz izledi. '' Ve ders üç. Asla dikkatinin dağılmasını sağlama! '' Son darbesi olan tekmesi tam kaburgasına çarpacakken pelerinli birisi önüne geçerek tekme attığı ayağına sertçe geçirdi. '' Altı darbe değiş tokuşu şansın doldu. '' Soğuk ve ilgisiz ses Toun ' u oldukça şaşırtmıştı. Çünkü harekete geçmesini en son beklediği kişi olan Ryuu'ydu bu! '' Neden onu kurtardın? Bir yerden falan mı tanıyorsun? '' Ryuu pelerinini çıkarırken ifadesiz bakışlarıyla gülümsedi. '' Hayır. Sadece birinin boş yere işkence çekmesi hoşuma gitmedi. Şimdi hazırsan başlayalım. '' İlina ı işaret ederek şifacıya baktı. İlina sahadan çıkarıldığı anda dövüşmeye hazırdı...
Önceki Bölüm -- Sonraki Bölüm
Önceki Bölüm -- Sonraki Bölüm
Comment Now
0 yorum