Yandaşlarının öldüğü gören haydutlar öfkeyle bağırmaya başladı. Kalplerinde korkmuş olsalar da karşılarındaki tek bir kişiydi. Onlar ise tam elli kişiydi! '' Sen bizim İblis Kurtları Paralı Askerleri olduğumuzu bilmiyor musun velet! Ternia Kolk için çalışan bir grubuz biz! Ne cüretle bizden birini öldürürsün? ''
Ryuu' nun bakışlarına karanlık çöktü. '' Ternia Kolk, Ternia Kolk! Her yerde karşıma mı çıkmak zorundasın! '' Ryuu aniden saldırıya geçti. Basit herhangi bir kaynak tekniği kullanmadan ilk gördüğüne yumruğunu savurdu. Yumruk attığı kişi az önceki adam gibi zayıftı. Tek darbeyle kanlar içinde metrelerce uçtu. Birisi bağırarak hücuma geçtiğinde Ryuu bakma tenezzülüne bile girmeden tekmesiyle kanlar içinde yatmasını sağladı. '' Öldürün onu! '' Kaptanları endişeyle bağırırken saldırmak için koşmaya başladı.
Ryuu adım başına bir kişiyi öldürüyordu. Salakça bağırarak hücum eden birisine basit bir tekme attı. Adamın kanlar içinde uçmasını beklerken güçlü bir el ayağını yakaladı. Kaşları çatılırken Gölge Adımlarını kullanarak geri çekildi. Onun basitte olsa saldırısını karşılayan birisi güçlü olmalıydı. '' Elim acıdı be. Güçlüymüşsün ama umutların olmasın. Ben 1. Seviye Doğal Kaynak Alemindeyim. Senin yenemeyeceğin kadar güçlüyümdür. '' Yüzünde heyecanlı bir gülümseme belirdi. '' Şimdi biraz daha heyecanlı oldu işte. Hadi gel! '' Yerinden fırlarken aynı zamanda saldırmaya hazırlanmıştı. Hiç bir kaynak tekniği kullanmadan birbirlerine yumruklarını gönderdiler. Güçlerini test edeceklerdi.
Ryuu' nun yumruğu çarpan yumruk en azından on adım uçmasını sağladı. Ne kadar itilse de bedeni zarar görmemişti. '' Ne çarpıcı bir güç! Benim gücüme rağmen hemde! '' Adam şaşırmıştı. Kendisinden düşük birisinin yumruğu tarafından üç adım geriye itileceğini beklememişti. Yerinden bir kez daha fırladı. Bu kez iki bileğinde de güçlü rüzgarlar dönüyordu. '' Hadi bunu da karşıla! '' Ryuu göğsüne gelen yumruğa karşı hafif bir baskı hissediyordu. Tüm gücünü sağ kolunda toplarken tereddütsüz yumruğa karşı yumruk attı.
Booom!
Ortalık toz duman olurken bir figür uçarak ortaya çıktı. En az on takla attıktan sonra duran figür kolunu tutarak doğruldu. Bu Ryuu' ydu. Yumruğu açıkça yetersiz kalmıştı. Hızlı hızlı nefes alıyordu. '' Hala hayatta olduğuna göre oldukça güçlüsün. Yine de yetersiz. '' Adam rahat hareketlerle sırtından kılıcını çekti. '' Ölmeye hazır mısın? '' Ryuu hafifçe sırıtarak ayağa kalktı. Kolunu tutmayı bırakırken ağzına bir hap atmıştı. '' Daha çok gencim. O yüzden geber! '' Korkutucu bir baskı Ryuu' nun bedeninden yayılmaya başladı. Ruh alanını kullanıyordu. Herkes güçlü baskıyla donakalmıştı. Genişleyen sırıtışla birlikte Gölge Adımlarıyla birlikte yanlarında belirdi. Acımasızca yumruğunu savurdu. Gümbürtü eşliğinde adam geriye uçtu. Kolu garip bir açıyla bükülmüş çılgınlar gibi acıyordu. Öksürerek doğruldu. Ryuu' dan yayılan garip baskının kaybolduğunu hissetmişti.
Ryuu gölge adımlarıyla geri çekildi. Ruh Alanını Met gittiğinden beri kullanamıyordu. Ruh alanı siyah işaret ile bağlantılı olduğundan en güçlü olduğu zaman işaret yerleştirilen kişiyle yakın olduğun zamandı. Şimdi ise Met yokken Ryuu' nun gücü düşüş yaşamıştı. Bir veya bir kaç nefes zamanı içerisinde Ruh alanı ortadan kalkıyordu. Ve Ryuu' nun bedenini aşırı yorduğu gibi enerjisini de tüketiyordu. Ryuu mırıldanarak şansına lanet etti. Karşısındaki herif sağlam bir savunmaya sahipti. Onu öldürmesini ya da ağır yaralamasını beklediği darbe sadece kolunu kırabilmişti. Ateşlerini kullanmak istemiyordu. Fark ettiği bir durum ateşleri kullanmayı kesmesini sağlamıştı. En mantıklı şey kaçmaktı. Bedeni hareketlenirken koşmaya başladı. '' Lanet olası! Yakalayın onu! ''
Ryuu hızla kafasında bir plan kurdu. Bu herifi gizlice indirmem lazım. Diğerleri tehdit sayılmasa da o beklentilerimi aştı. Daha dikkatli olmalıyım. Ryuu gölgeye dönüşüp birden adamın arkasında belirdi. Kırık kolunu tutmuş herhangi bir saldırıya karşı açıktı. Pençesi herhangi bir merhamet kırıntısı bulundurmadan boğazını yakaladı. Tepki verme fırsatı bile vermesine izin vermemişti.
Bang! Yere yapışan kafasından kanlar akarken acı dolu inlemesi duyuldu. Ölmese bile ağır yaralanmıştı. '' OĞLUM! '' Güçlü bir kükreme duyulurken Ryuu bedenine baskı yapan güçle geri çekildi. Anında kanatları belirirken havaya zıplayıp uçmaya başladı. Ona bağıran kişi ellilerinde saçları ağarmış birisiydi. Bir savaş zırhı giyiyordu. Sırtından sarkan büyük baltasıyla güçlü bir önizlenim sağlıyordu. Seviyesi ise tam olarak 3. Seviye Doğal Kaynak Alemiydi. Bu seviye Ryuu' nun tüm gücünü kullandığı zaman zorlukla yenebileceği bir seviye sayılabilirdi.
Eğer bu herifi tüm gücümü kullanıp indirirsem diğerleri işimi bitirir. Sanırım gerçekten kaçacağım. Dövüş boyunca belli etmeden kızların kaçmasını sağlamıştı. Birisine sessizce mağaranın yerini söyleyip adamları oyalamak kolay olsa da dikkatli olmak zorunda kalmıştı. Çünkü rakibi kolayca dikkati dağılan biri gibi durmuyordu. Yanında bir klonu belirirken mağaraya doğru atıldı. Klonu da bir belirip bir kaybolarak uzaklaşıyordu. Yaşlı adam tereddüt etse de düşünmeden daha hızlı hareket eden klonun peşine takılmıştı. '' Çabuk diğerini takip edin! Birisi de oğlumla ilgilensin. '' Yaşlı adam hızla ayrılırken Ryuu bol yapraklı bir ağacın üzerine tünemiş sırıtıyordu. İşte şimdi elime düştün ihtiyar. Önce oğlunu öldüreceğim ardından da seni.
Yaşlı adam görüşünden çıktığı anda harekete geçti. Sessizce harekete geçerken etrafını kolaçan etmeye başladı. Hemen altında iki adam vardı. Onlardan başka dokuz yada on kişi de az önce yaraladığı adamın yanında sağlık setiyle uğraşıyordu. Ağaçtan, tam iki adamın üstüne atladı. Kaynak gücü elinde yoğunlaşırken ikisine de tepki şansı vermeden kafalarını yerle bütünleştirdi. Kimsenin kendini fark etmediğinden emin olduğunda yere bağdaş kurup meditasyon pozisyonu aldı. Normalden farklı olarak bu sefer elleri dizlerinin üzerinde değil karnındaydı. Bir eli yumruk olmuş beklerken diğer eli ise dümdüz duruyordu. İki elini de birleştirmişti. Kapalı gözlerini sakince açtığında tehlikeli bir parıltı belirdi. Ateş Sanatları : Dokuz Ejderin Hükmü!
Dokuz Ejderin Hükmü, güçlü bir ateş sanatıydı. Ateş Sanatları kadim zamanlardan kalma eski bir kitapta yazan tekniklerden ibaretti. Ama her biri aşırı korkunçtu. Ryuu Mistik alev canavarının verdiği kitaba son dört ayda sıkı çalışmıştı. Öğrendiği tek teknik Dokuz Ejderin Hükmü olsa da gerçekten güçlü ve yorucu bir saldırıydı. Ryuu bedenini saran dokuz ejderhayı hissettiği anda hareketlendi. Gölge Adımlarının ilk aşamasını kullanarak ağacın arkasında belirdi. Korkunç ejderhalar kendi bilinçleri var gibi kükrerken sadece elini uzatarak saldırmalarını emretti.
Ryuu saldırıya geçtiği anda hiç kimse kendini savunmamıştı. Bedenlerini yaralı adamı korumak için kullanırlarken bağırarak can verdiler. Ne kadar canlarından olsalar da istediklerini başarmışlardı. Saldıran ilk ve en güçsüz ejderi önleyebilmişlerdi. Ölü bedenlere birbiri ardına saldıran ejderhalar tarafından tamamen yok olduğunda yaralı adam da ortaya çıkmıştı. '' Dur! Yalvarırım! '' Yaralı adam yere yatmış korkuyla yalvarmaya başlamıştı. O öleceğini kesinlikle hissetmişti. '' Ne istersen yaparım! Yalvarırım dur. '' Ryuu yavaşça ilerlerken ifadesizdi. '' Sen beni öldürebileceğini sandın. Canıma kast etmeye çabaladın. Aynı şekilde baban da. Ne yazikki şu an babanı öldürmem çok riskli. Basitçe geber! '' Boyutsal yüzüğünden çıkardığı basit kılıcı gösterişsizce savurdu. Hiç bir karşı koyma durumu olmadan kılıç pürüssüz bir şekilde bedeni ikiye ayırmıştı. Üzerine sıçrayan kanı umursamadan Ryuu şelaleye yöneldi. Önce yıkanacak sonra da kızlara bakacaktı...
Mağaranın içinde 6 kız oturuyordu. Sadece altısı yakalanmadan kaçmayı başarmıştı. Diğerleri yakalandığı an öldürülmüştü. Bu kızlar zorlukla kaçmayı başarabilenlerdi. Ryuu' nun oluşturduğu görülmesin diye sarmaşıklarla kaplanan yolu şans eseri bulmuşlardı. Aslında Ryuu birine bunu söylese de endişe ve korkudan ne yapıcaklarını şaşırmışlardı.
'' Hey burada bir şey buldum! '' Kızlar duydukları bağırış sesiyle nefeslerini tutmaya başladılar. Şelalenin gürültüsüne rağmen sesi duyduklarına göre çok yakınlarındaydı. Kızlardan birisi sarmaşıkların arasından dışarıyı gözetlemeye başladı. Bir kaç metre önlerinde kılıçlı bir adam elinde bir şey tutuyordu. Bu kızlardan birinin yırtılmış kıyafetiydi! '' Bu da ne? Ah kızlardan birinin olmalı bu! Çabuk çevreye dağılıp arayın. Bu yakınlarda bir mağara tarzı bir yere sığınmış olmalılar! '' Gözetleyen kız korkuyla geri çekildi. Maria isminde masum bir köylüden başka bir şey değildi. Kanasusamış haydutlar karşısında ne yapabilirdi ki? '' AGHHG! '' Acı bir bağırış sesi yankılandı. Maria istemsizce çığlık atmıştı. Sesi şelale yüzünden çok az duyulsa da Ryuu' nun kulaklarından kaçmamıştı. '' Kızlar? İçeride misiniz? '' Sarmaşıkları aralayan Ryuu güven veren gülümsemesiyle içeri girdi. Sırılsıklamdı ve üzerinde herhangi bir şey yoktu. Altında basit bir pantolon vardı. '' Neden altı kişisiniz? '' Korkudan donakalmış kızlara şefkatle baktı. Hepsi kendi yaşlarındaydı. Yere bağdaş kurup küçük bir ateş yaktı. Soğuk mağarada kızlar incecik ve ıslak kıyafetleriyle hasta olacaklardı. '' Benden korkmanıza gerek yok. Size zarar vermem. Masumlara hiç bir şekilde zarar vermeyeceğime emin olabilirsiniz. İsmim Ryuu. Peki sizin? '' Ateşin etrafına oturan kızlara samimi gülümsemesini sergiledi. Maria ilk konuşan olmuştu. '' Ş-şey bizi kurtardığınız için teşekkür ederiz saygıdeğer genç efendi. Bu küçük sizinle konuşmaya cüret ettiği için çok utanıyor. Lütfen bizi affedin. '' Ryuu bıkkınlıkla kafa salladı. '' Benimle böyle konuşmayın. Ryuu deseniz yeter. Bir şey demektende utanmayın. İsimlerinizi de öğrenmeme izin verirseniz sevinirim. '' Ryuu kibirli kişilere karşı kibirli olmayı benimsemişti. Başkasının davranışlarına göre kişiliği değişirdi. Karşısındaki kızlara karşı nazik bir kahraman imajı çiziyordu.
Maria, Ryuu' nun güven vermeye çalışan bakışlarına utançla karşılık verdi. '' İ-ismim Maria. Arkadaşlarımında sırasıyla Laura, Lenla, Olivia,Ubinel ve Leanie. '' Ryuu kafa sallayıp boyutsal yüzüğünden yemek için bir şeyler çıkardı. '' Açsanız bunlardan atıştırın. Ben avlanmak için birazdan ayrılacağım. Bu geceyi burada geçirirsiniz. Yarın da size bir miktar para verip korumalar eşliğinde evinize yollarım. '' Ryuu sessizce yemekleri dağıtıp mağaradan dışarı çıktı....
Comment Now
0 yorum