Grondia Bölüm 10 Yıldız Tozu Kaynak Sarayı

Grondia Bölüm 10 Yıldız Tozu Kaynak Sarayı


Yıldızlı Gece Şehrine geldiklerinde Met ormanda beklerken Ryuu tek başına devam etmişti. Yıldızlı Gece Şehrinde en büyük tüccar loncası Tozlu Yaprak Loncasıydı. Ryuu Tozlu Yaprak loncasının ana dükkanına girdi. İçerisi son derece ferah ve temizdi. Bir masanın başında kitap okuyan yaşlı bir adam vardı. Ryuu' nun girdiğini görünce kafasını kaldırıp selam verdi. '' Hoşgeldiniz. Ne istemiştiniz? '' Ryuu etrafa biraz bakındıktan sonra yaşlı adamın karşısındaki sandalyeye oturdu. Boyutsal yüzüğünden 4 tane kaynak çekirdeği çıkartıp masaya koydu. '' Ne kadar fiyat veriyorsun? ''  Yaşlı adam kitabı bırakıp kaynak çekirdeklerini eline alıp incelemeye başladı. '' Her biri için 500 Yeşil Kaynak Parası. '' Ryuu kafa salladı. '' Hepsini al. Ve bana en güzel giysilerini göster. '' Yaşlı adam Ryuu' ya ücretini ödedikten sonra yerinden kalkıp üst kata çıktı. Üst kat giysilerle doluydu. '' Benim için dört kısa kollu, iki pantolon ve üç tane şort ve bir kaç iç çamaşırı çıkar. '' Ryuu yaşlı adamın getirdiklerini denedikten sonra iki tane de pelerin aldı. Kendi alcakları bittikten sonra Met için bir şeyler bakmaya başladı. Çok zaman geçmeden Ryuu iki kırmızı elbise,iki kısa kollu, iki etek üç ayakkabı bir kaç tane de iç çamaşırı aldıktan sonra alt kata geri döndü. Ryuu aldıklarını yüzüğüne koyarken yaşlı adama ücreti sordu. '' 7000 Yeşil Kaynak Parası. '' Ryuu boyutsal yüzüğünden 1 tane Mor Kaynak Kartı çıkarttı. 1 Mor Kaynak kartı 10000 Yeşil Kaynak parasına eşitti. Ryuu' nun dedesinin verdiği Mor Kaynak Kartı normal bir klanın bir aylık geçimiydi. Ryuu bu kadar yüksek bir miktar parayı harcamak istemese de aldıkları da lazımdı. 
Para üstünü aldıktan sonra Ryuu Gölge Adımlarını kullanarak Met' in yanına geldi. Met için bir boyutsal yüzük alana kadar kıyafetlerini taşıyacaktı. '' Met istediğini giy. Bende hazırlandıktan sonra şehre gidebiliriz. '' Ryuu ve Met giyindikten sonra yola çıktılar. Yıldızlı Gece Şehrinin girişinde büyük bir kemer vardı. Ryuu ve Met pelerinleri giyerek yüzlerini saklamışlardı. Ryuu pelerinleri Met' in güzelliğini en azından daha geç fark etmeleri için almıştı. Neyse ki işe yaramıştı da insanlar ikisinede gereğinde fazla dikkat etmiyordu. Şehrin ortasında Yıldız Tozu Kaynak Sarayı tüm ihtişamıyla duruyordu. Beyaz olarak tasarlanmış Kaynak Sarayı son derece göz alıcıydı. Her noktası özenle inşa edilmişti. İki tane gözlem kulesine sahipti. İki katlı olan sarayın geniş bir kubbesi vardı. Sarayın büyük kapısında nöbetçiler geziyordu. Sarayın kapısından göründüğü kadarıyla büyük bir turnuva vardı. 
Ryuu nöbetçilerin yanına geldiğinde şapkasını indirirken ciddiyetle nöbetçilere baktı. '' Giriş izni alabilir miyim? '' Nöbetçiler Ryuu' ya tek kelime etmeden geçmesi için kenara çekildiler. Ryuu ve Met içeri girdiklerinde arena gibi bir alanda olduklarını anladılar.  Sarayın duvarında izleyiciler için oturma yerleri ve merkezinde de dövüşmek için bir saha vardı. Ryuu kayıtların yapıldığını düşündüğü yere yöneldi. Orta yaşlı bir adam elinde bir defterle standın başında oturuyordu. '' Kayıt olmak için gelmiştim. '' Orta yaşlı adam Ryuu' ya baktıktan sonra bir kaç soru sordu. Ryuu soruları cevapladıktan sonra dövüşeceği sırayı yazan kağıdı aldı. 120. Numaradaydı. '' Demek dövüşüm en son olacak. İzlemek için bir yer bulalım Met. '' Zihninden Met' e seslendikten sonra seyirci koltuklarına oturdular...
'' Bayanlar Baylar hoş geldiniz. Ben Yıldız Tozu Kaynak Sarayı' nın Şefi Kin Tin. Bugün burada Kaynak Sarayımdan olan ve olmayanlar arasında bir dövüş düzenlenecek. 120 Kişinin katıldığı turnuvanın kuralları çok basit. Adi bir hareket yapmak yasak. Öldürmek serbest. Ama unutmayın öldürdüğünüz kişinin ailesi sizinle uğraşırsa karışmıyoruz. Kurallar bu kadar. Bahisler dövüşler başlamadan açılır. Şimdi ilk maç! Kaynak Sarayı öğrencim olan Qon Von' a karşı dışarıdan gelen... '' Ryuu daha fazla dinlemeden dövüşü izlemeye başladı. 
Qon Von Beyaz Anka Şehrinin en iyi 100 Dahisi arasında 27. Sıradaydı. 6. Seviye Temel Kaynak Alemindeki gücüyle turnuvadaki herkesi çöp olarak görme hakkına sahipti. Korkuyla kendine bakan rakibine alaycı bir gülümseme gönderdi. İlk dövüşte 8. Seviye Başlangıç Kaynak Alemindeki biriyle karşılaşmıştı. Tek kolunu savurarak gücünün yüzde otuzunu kullandı. Tek darbeyle rakibini arenanın dışına uçurmuştu. Rakibi kan kusmaya başlarken keyifle bir kez daha saldırdı. Gücünün yüzde kırkını kullandığı bu saldırı rakibini öldürmeye yeterdi.
Booom! 
Patlamayla beraber etrafa büyük bir toz bulutu kalkmıştı. '' Ne acınası! '' Ryuu' nun buz gibi sesi herkesi şaşırtmıştı. O güçlü darbeyi parmağını bile kıpırdatmadan engellemişti. '' Ne cüretle dövüşüme karışırsın? Kim olduğunu sanıyorsun?! '' Qon Von rakipsiz olduğunu düşünen aptalın tekiydi. Ryuu' ya göre insanları masumken sırf güçsüz oldukları için aşağılamak affedilemez bir davranıştı.  '' İsmim Ryuu. Kim olduğumu bilmene gerek yok. İsmimi bile bilmen bir lütuf. '' Ryuu' nun cümlesi çoğu elderin şaşkın bakışlarını toplamasını sağlamıştı. 5. Seviye Temel Kaynak Aleminde olmak bu yaşta en iyi 100 dahi arasına girmesini sağlayacak bir şeydi. Kibirli olması normal olsa da yanlış insana karşı kibirli davranmıştı. '' Hahaha gerçekten gülünçsün. Kaynak gücünle bir dahi sayılırsın ama aptallıkta sınır tanımıyorsun! Ben En İyi 100 Dahi arasında 27. Sıradayım! Ne cüretle beni rahatsız edersin? '' Ryuu umursamadan arkasını döndü. '' Eğer beni sorgulayabileceğine inanıyorsan kaybetme ve sıranın gelmesini bekle. '' Ardından zıplayarak Met' in yanına geldi. Yüzünü örttüğü peleriniyle beraber esrarengiz tavırı tüm dikkatleri üzerine çekmişti.
Qon Von dişlerini sıkarken öfkeyle fısıladı. '' Bu lanet velette nereden çıktı? Beni böyle aşağaladığına göre çıldırmış olmalı.  '' Sadece kendinden üst sıradakinler tarafından hor görülen Qon Von yaşadığı utanç verici durumun son derece farkındaydı. Arenadan ayrıldıktan sonra diğer dövüşleri izlemeden elderlerin arasındaki birinin yanına doğru ilerledi...
Kalan dövüşler ilk dövüş gibi değildi. Güç Dengesinin daha yakın olduğu dövüşlerde Ryuu' nun tekrardan müdahele edebileceğini düşünen çoğu kişi ölümcül hareketler yapmıyordu. Gerçi yapsalarda Ryuu kafasını Met' in omzuna yaslamış uyuduğundan hiç bir harekette bulunamazdı. Uzun zaman geçtikten sonra geriye sıra Ryuu' nun dövüşüne gelmişti. Met tarafından uyandırıldıktan sonra sessizce sahneye atladı. Karşısındaki rakibi kendisinden 4 yaş büyüktü ve kaynak güçleri eşitti. Qon Von özellikle sıraları değiştirmiş ve yıllardır kaynak sarayına girmeye çalışan bir çöpü gizlice öldürdükten sonra korumalarından biriyle yer değiştirtmişti. '' Velet sana Genç Efendimi aşağılamanın bedelini ödeteceğim. Acılı bir ölüme hazır ol! '' İn La isimli dövüşçü tüm gücünü kullanarak saldırıya geçti. Seyircilerin hepsi nasıl bir sonla karşılaşacaklarını biliyorlardı. Kendisinden 4 yaş büyük olan birinin tecrübesi karşısında ne kadar dahi olsa da birisi duramazdı. 
'' Böyle bir dahiye yazık oldu... '' 
'' Ah ah keşke Qon Von' u aşağılamasaydı. '' 
'' Onun gibi bir dahi benim okulumda olsaydı eminim zengin olurdum. ''
Ryuu üstüne koşan adama dikkat bile etmemişti. Onun için tehlike teşkil etmiyordu. '' Korkudan dona mı kaldın velet! Bu saldırımı karşıla da gör bakalım! Dağ Parçalayan Yıkım Yumruğu! ''
Tüm kaynak gücü koluna toplanırken yumruğu on kat güçlendi. Bu yumrukla tek darbede Ryuu' yu sakatlamayı hedeflemişti. '' Cidden böyle basit bir kaynak Tekniğiyle hava mı atıyorsun? '' Güçlü yumruk Ryuu' nun kıpırdamayan bedenine vurduğunda sanki bir serapmış gibi içinden geçti. Tek darbeyle Ryuu' yu sakatladığını, bedenini kan torbasıymış gibi uçurduğunu hayal eden İn La bocalamıştı. Önündeki Ryuu' nun klonu dururken arkasından sesi duyuldu. '' Yumruğun ne kadar güçlü olsa da bana dokunmadığın sürece ne anlamı var? Sana bir avantaj tanıyacağım. Eğer 3 hamlemden sonra ayakta durabilirsen sana karşı hiç bir kaynak tekniği kullanmayacağımin. Ne dersin? '' Ryuu' nun cümlesiyle bazı elderler şoktan aynı anda yerlerinden fırladılar. Onlar İn La' nın saldırı yerine savunma sanatında üstün olduğu çok iyi biliyorlardı. Qon Von bile onunla dövüşürken dikkatli davranıyordu. Ryuu' nun kazanma şansı diye bir şey ortada yoktu bile! Ryuu' nun dövüş tekniğini beğenmiş bir kaç elder dövüşü durdurmak isteselerde ana elder tarafından ayarlanan dövüşe karışamazlardı. '' Sen gerçekten aptalsın velet! Hadi gel babacığınada sana nasıl savunma yapıldığını öğretsin! '' İn La' nın etrafında kare bir oluşum belirdi. Turuncu renkli oluşum özel bir kaynak tekniğiydi. '' Ailemin Nihai tekniği! Yeryüzü Sarsan Yıkılmaz Duvar! Bu duvarı kırman imkansız velet! '' Ryuu pelerinini çıkarırken seyircilerin arasındaki Met' e fırlattı. '' Sanırım biraz eğlensem sorun olmaz. Bakalım bilmemne duvarın kaç hamleme dayanıcak! '' Ryuu' nun yakışıklı yüzü çoğu kız öğrencinin çığlık atmasını sağlamıştı. Ryuu gibi yakışıklı birinin yanında Qon Von bile bok parçası olarak görülebilirdi hatta bok parçası çok fazlaydı. Met' in önündeki klon kaybolurken Ryuu' nun ifadesi zalimane bir hal aldı. Gölge Adımlarının birinci seviyesini kullanarak bariyerin önünde belirdi. '' Karşıla bunu! '' Gücünün yarısıyla yaptığı darbe bariyeri şiddetle sallasada kıramamıştı. '' Birinci darben boşa gitti. Ne yapıcaksın velet? '' İn La şiddetle anırmaya başladı. Ryuu' nun gülümsemesi genişlerken geri çekildi. Kaynak gücü patlayarak etrafa yayılırken korkutucu bir aura Ryuu' nun bedenini kapladı. '' Çürük bariyerinle birlikte yok ol! '' Ryuu' nun yumruğu bariyere çarpmadan bariyer parçalara ayrılmıştı! Elderlerden birisi kendini kontrol edemeden ayağa kalktı. '' Gökler bu nasıl bir güçtür? Sadece baskısıyla bariyeri parçalayabildi! '' Elderlerden onaylar mırıltılar gelirken ana elder zor bir durumdaydı. Öldürme niyeti taşıyan bakışları metrelerce mesadeden İn La ' ya baskı yapmaya başlamıştı. 
İn La geriye sıçrarken tüm gücünü topladı. '' Ölüm Kalkanı! '' En güçlü tekniği olan Ölüm Kalkanı' nı kullanmak istemese de mecburdu. Ölüm Kalkanı kullanan kişinin hayat enerjisinden emiyordu. Her kullanımda kullanıcının ömrü önemli ölçüde kısalıyordu. Binlerce tonluk bir çekiç Ölüm Kalkanına vurmuş gibi bir ses çıkarken kırmızı kalkanın üzerinde devasa bir çatlak oluştu. İn La nefes nefese yere yığıldı. '' Son Hamlen. Kendini ölü sayabilirsin artık. '' İn La Ölüm Kalkanın aldığı hasardan korksa da Ryuu' nun gücünün sınırına geldiğini düşünüyordu. '' Bakalım üst üste iki ölüm kalkanına karşı ne yapabileceksin! '' İn La önemli ölçüde yaşam enerjisi kaybedeceğini bilse de ölmemek için bunu yapmak zorundaydı.Çatlak Kalkan sanki hiç hasar görmemiş gibi yenilenirken ikinci bir kalkan arkasında belirdi...
Ryuu darbesinin engellenmesini beklememişti. Düşündüğüm gibi savunma üzerinde üstün bir kontrolü var ama tam bir aptal. Böyle bir aptala karşı basit bir zafer kazanabilirim ama sınırları zorlayacağım ve çok güvendiği kalkanlarını kırarak onu rezil bir şekilde yeneceğim!
Ryuu' nun bedeninden yayılan baskı güçlenirken önceki haliyle kıyaslanamayacak kadar tehlikeli bir aura etrafını kapladı. Ryuu bu gücü sürekli çalışarak kazanmıştı. Şimdi ise bu güçle İn La' yı yok edecekti. Gölgeye dönüşürken bariyerlerin önünde belirdi. Yumruğu bariyere çarptığı anda sanki ince bir cama çarpmış gibi iki bariyerde parçalanmıştı. Ve yumruğun gücünde hiç azalma yaşanmamıştı! İn La' nın kalbi korkuyla atarken hareket bile edemeden yumruk gözleri önüne geldi...

Önceki Bölüm -- Sonraki Bölüm

Posted by
Facebook Twitter Google+

Comment Now

0 yorum