Bölüm 37 - Kazanan ve Kaybeden



Haru bedeninde ki acı ile karanlık alevlerin yakıcı etkisine teslim olduğu sırada kafasının içinde bir ses duydu. Ses ona "Beni Kullan" diyordu. Haru biraz düşününce bu sesin Gyunso Madenleri'nde öldürdüğü kaynak canavarına ait olduğunu anlamıştı. Bu kaynak canavarı sayesinde ruh avcısı olmuştu. Canavarın şartı ise onun ruhunu kabullenmesiydi. Haru şimdi o canavarın kafasında ki sesini tekrar duyunca şaşırmıştı.


Yüksek seviyeli bir ruh avcısı olmasına rağmen bugüne kadar ruh avcılığının en ufak bir özelliğini kullanmamıştı.


Şimdi bu kadar zor bir durumdayken hiç hatırlamadığı bu gücü onun için büyük bir avantaj olabilirdi. Haru ruh avcılığı sırasında sözleşmeye feda ettiği parçasına yani kalbine odaklandı. Bu sayede kalbinde ki toplanmış olan ruhları fark etti.


Girdiği savaşlarda çevresinde ölen kim varsa ruhu şu an kalbindeydi. Haru bu ruhların karşısında ayrı duran büyük yeşil bir ruh fark etti. Bu ruh madenlerde öldürdüğü kaynak canavarının ruhuydu. Az önce onunla konuşan oydu. Bedenini saran su dağılmaya başladığı zaman Haru ilk kez bağlandığı ruhun gücünü kullanmaya odaklandı. Bu sayede bir anda içine dolan güçle değişime uğramaya başladı.


O kaynak canavarının en büyük özelliği oldukça sert ve güçlü bir yapıya sahip olan yeşil pullarıydı.


Bu pullar bir anda Haru'nun bedenini sarmaya başladı. Haru bağlı olduğu ruhun gücünü kullanmanın ne kadar doğru bir karar olduğunu o anda fark etti. Az önce et ve kemikten oluşan bedeni karanlık alevlere karışıp küle dönüşecekti.


Oysa bedeninin etrafını saran yeşil pullar sayesinde karanlık alevlerin sıcaklığını ve yakıcılığını hissetmemeye başladı. Bedeninin etrafında ki pullar onu koruyordu. Haru karanlık alevlerin içinden hiçbir şey yokmuş gibi çıkarak bedenine dolan ruh gücü ile Chen'e güçlü bir yumruk attı. Chen bu yumruğu bloklaşa da Haru'nun attığı yumruk aynı zamanda bir ruh saldırısı olduğu için Chen'in geriye savrulmasına yol açtı.


Chen üç metre geriye savrulduktan sonra düşmekten son anda kurtuldu.


Haru'nun yumruğunun fiziksel hasarını engellemesine rağmen ruhsal hasarını engelleyemediği için bu hale gelmişti. Bedeninde görünür hiçbir şey yoktu. Oysa ruhu aldığı ruh saldırısından sonra dengesizleşmişti. Chen bunu fark ettiği anda hemen pes etti.


Çünkü bu ruh saldırılarından bir veya iki tane daha alırsa ruhu kalıcı olarak parçalanabilir ve ölebilirdi. Rakibinin oldukça yüksek bir ruh avcısı seviyesine sahip olduğunu biliyordu. Fakat bunu kullanacağını düşünememişti. İzleyiciler Haru'nun attığı yumruğu dışarıdan normal bir yumruk olarak gördükleri için Chen'in o yumruğu bloklamasına rağmen pes etmesini anlamsız bulmuşlardı.


Haru ise düellolarda ki ilk zaferini kazanmıştı. İkinci düellosu Fahar ile olacaktı.


Fahar hem savaşçı hem de büyücüydü. Bu iki sınıfın birleşimi Haru'yu oldukça zorlayacaktı. Daha önce savaşçı ve büyücü olan bir rakiple karşılaşmamıştı. Fakat bu karşılaşmada rakibinin ondan üstün olacağını biliyordu. Serith karanlık alevler yüzünden yaralanmıştı.


Bunun için bu düelloda ona yardım edemeyecekti. Haru hem Fahar'la hem de onun savaş hayvanı olan aslanıyla savaşmak zorundaydı. Fahar Doğu Aslan Krallığı'nı temsil ettiği için Haru'ya büyük bir kin besliyordu. Sonuçta Haru yüzünden krallık en kötü dönemini yaşıyordu. Güney Kartal Krallığı'na savaşta toprak kaybedilmişti. Bu topraklara Haru Zarmuth Bölgesi'ni kurduğu için ticaretleri büyük bir sekteye uğramıştı.


Ayrıca Batı Panter Krallığı ile yaptıkları ittifak sayesinde Doğu Aslan Krallığı olduğu yerde sıkışmıştı.


Krallığın orduları son zamanlarda ki savaşlar yüzünden hiç olmadığı kadar zayıf bir haldeydi. Fahar tüm bu sebeplerden dolayı Haru'ya büyük bir kin duyuyordu. İzleyiciler ise karşılaşmayı merakla bekliyordu. Haru iki rakibe karşı savaşacaktı.


Fahar ve aslanı aynı anda Haru'nun üzerine atıldılar. Haru hemen ruh avcısı özelliğini kullanarak bağlı olduğu ruhun gücünü almaya başladı. Rakiplerinin çokluğundan dolayı yeşil pulları tercih etmişti. Bedeninin etrafını saran yeşil pullar onu korumaya başlamıştı. Haru yeterince gelişmiş bir seviyede olmadığı için bedeninde bağlı olduğu ruhun yalnızca bir özelliğini taşıyabiliyordu.


Fakat geliştikçe o ruhun bütün özelliklerine aynı anda bürünebileceğini anlamıştı.


Fahar ardı ardına oluşturduğu şimşek oklarını Haru'ya atıyordu. Bu sırada ona doğru koşmaya devam ediyordu. Haru'ya iyice yaklaştığı anda ona güçlü yumrukları ile darbeler savurmaya başladı. Bu sırada aslanı da Haru'ya dev pençeleri ile saldırıya geçmişti.


Haru ise rakiplerinin bu saldırısı karşısında hiçbir şey yapmadan bekliyordu. Halinden bezmiş gibi bir surat ifadesi vardı. İzleyiciler ise Haru'nun hiçbir zarar almaması karşısında şaşkınlığa uğramışlardı. Haru rakipleri saldırmaktan yorulduğu zaman tam geri çekilecekleri sırada bağlı olduğu ruhun farklı bir özelliğine büründü. Bedeninde ki yeşil pullar gitmiş tam kuyruk sokumundan ucunda sivri bir diken olan bir kuyruk çıkmıştı. Haru bu kuyruğun ucunda ki sivri dikeni Fahar'ın aslanına saplamıştı.


Aslan bedenine saplanan dikenin ucunda ki zehir ile temas ettiği anda çoktan can vermiş bir şekilde yere yığıldı.


Fahar savaş hayvanının Haru tarafından öldürüldüğünü görünce oldukça güç harcayan bir büyücü tekniği kullanmaya başladı. Tekniğin ismi Yıldırımın Dokuz Yolu'ydu. Fahar dokuzuncu yolu açmış ve tekniği mükemmel haline getirmişti.


İzleyiciler ise Haru'nun arkasından ortaya çıkan kuyruğu görünce çok şaşırmışlardı. Haru'nun bir ruh avcısı olduğunu biliyorlardı. Fakat bağlı olduğu bir ruh olduğunu ilk kez öğreniyorlardı. Üstelik oldukça öldürücü bir zehir taşıyan kuyruğa sahip olduğuna göre bu ruh oldukça güçlüydü. Fahar tekniği kullandığı anda gökyüzü kararmaya başlamıştı. Bulutların arasında çakan normal yıldırımlar tek bir noktaya toplandı.


Birleşen yıldırımların hepsi bir anda Haru'nun bedenine isabet edecek şekilde yere indi.


Fahar bu saldırının sonucundan emindi. Kimse o kadar yıkıcı etkisi olan yıldırımdan sağ kurtulamazdı. Fakat bilmediği şey Haru'nun bedeninin içinde normal yıldırımlardan yüzlerce kat daha güçlü olan kırmızı yıldırımlar olduğuydu.


Bunun için Haru o yıldırımlardan en ufak bir zarar almadığı gibi aksine o yıldırımların tamamını bedenine hapsetmişti. Bedeni kırmızı yıldırımları içinde barındırabiliyorken bu sıradan yıldırımlar ona sorun çıkarmazdı. Yıldırımın ortaya çıkardığı kör edici ışık ortadan kaybolduğu zaman Haru en ufak bir zarar almamış şekilde yerinde duruyordu. Suratında hala o bezmiş ifadenin izleri vardı.


Fahar ve izleyiciler Haru'nun böyle güçlü bir saldırıdan nasıl kurtulduğunu çözemiyorlardı.


Çünkü Haru'nun çevresinde ki alan yıldırımların yıkıcılığından dolayı içe göçmüş ve büyük kraterler oluşturmuştu. Haru ise elini Fahar'a doğru kaldırarak bedenine topladığı bütün normal yıldırımları ona gönderdi. Kırmızı yıldırımlar ve Wulkar sayesinde normal yıldırımları yönlendirebiliyordu. Fahar'ın saldırısını aynen ona yansıtınca kendi çevresinde ki kraterlerin benzerleri Fahar'ın çevresinde oluştu.


Haru Fahar'ın bu darbe ile yenilmesini bekliyordu. Fakat Fahar savaş başından beridir kullandığı Çatlak Ayna tekniği sayesinde Haru'nun üzerine yolladığı yıldırımları yansıtma fırsatı bulmuştu. Yıldırımlar çevresine zarar verse de ona zarar veremiyordu.


Fahar Haru'nun yıldırımlardan etkilenmediğini anlamıştı.


Bunun için Çatlak Ayna tekniğinde topladığı yıldırımları Haru'nun savaş hayvanına yansıttı. Haru yıldırımların Fahar tarafından engellendiğini görünce yıldırımların kendisine zarar veremeyeceğini bildiği için endişelenmedi.


Fakat Fahar'ın yıldırımları yansıttığı yeri görünce endişesi bütün şiddeti ile yerine geldi. Serith karanlık alevler yüzünden yaralı olduğu için yarışma alanının hemen dışında dinleniyordu. Fahar ise tamda Serith'i hedef almıştı. Serith bu yıldırımlardan kaçamayacak bir durumdaydı. Haru o yıldırımları sadece bir şekilde engelleyebilirdi. Bunun yoluysa kırmızı yıldırımlar ile normal yıldırımların önünü kesmekti.


Fakat bunu yaparsa Gölge Tarikatı'na oynadığı oyun ortaya çıkardı. İsyan planında Gölge Tarikatı'nı kullanamazsa Kuzey Kaplan Krallığı orduları ile Güney Kartal Krallığı'na girerdi. İsyan yüzünden ordular zayıf olduğu için zaferi altın bir tepside Kuzey Kaplan Krallığı'na sunmuş olurdu.


Fakat kırmızı yıldırımları kullanmazsa bu sefer zaten yaralı olan Serith yıldırımların vereceği hasara dayanamaz ve ölürdü.


Ya da çok düşük bir ihtimal olsa da bir daha savaşamayacak ve yürüyemeyecek şekilde yaralanırdı. Haru ikisi arasında bir tercih yapması gerekiyordu. Ya isyanı ya da Serith'i seçecekti. Vereceği karar ona oldukça ağır geliyordu. Aklı isyanı seçmesini söylerken kalbi Serith'i seçmesini söylüyordu. Haru aklına baskın gelen kalbini dinlemeye karar verdiği sırada Damon Westerian "Dokuz Şafağın Yakıcı Işığı" diye bağırdı.


Bir anda ortaya çıkan beyaz bir ışık yarışma alanının tamamını kapladı.


Göz gözü görmez olmuştu. Işık başladığı gibi ani bir şekilde dağıldığı zaman Fahar'ın yıldırımları kaybolmuştu. Damon bildiği en güçlü tekniklerden birini kullanmıştı. Bu teknik normalde Dokuz Şafak Klanı'na ait olmasına rağmen Damon bu tekniği öğrenmeyi başarmıştı.


İstese teknik ile alan etkili ışık patlaması yaparak bütün yarışma alanında bulunanlara oldukça güçlü hasar verebilirdi. Fakat bunu yapmamış sadece Fahar'ın yaralı bir savaş hayvanını öldürmesine engel olmuştu. Bu olduktan sonra özellikle Doğu Aslan Krallığı başta olmak üzere yarışma yöneticisine itirazlar yağmaya başlamıştı. Haru Damon'a Serith'i kurtardığı için minnettardı.


Hem açığa çıkmaktan kurtulmuş hem de Serith bir zarar görmemişti.


Bu düelloyu kaybetmiş sayılsa da onun için önemli değildi. Yarışma yöneticisi bu arada itirazları değerlendirmişti. Damon'un Fahar'a karşı kazandığı zaferin silinmesine ve Fahar'a puan verilmesine karar vermişti. Haru'nun ise bu işte doğrudan bir suçu olmadığı için bir ceza almamıştı.


Haru Fahar'a büyük bir nefretle bakmaya başladı. Serith'i hedef aldığı anda başına gelecekleri kabullenmişti. O zamana kadar kullanmaya gerek görmediği iksirlerini boyutsal yüzüğünden çıkardı. Güç, hız, dayanıklılık ve refleks artışı sağlayan iksirleri hızlıca içti. Kahrın Yedi Katı tekniğini kullanarak bütün gücünü iki yumruğunda topladı. Daha sonra bağlı olduğu ruhun yeşil pullarını kullandı.


Bedenini hızlıca saran yeşil pullarla birlikte bu seferde Yolan Adımları'nı kullanmaya başladı.


Haru hız iksiri ve Yolan Adımları tekniği sayesinde Fahar'ın etrafında oldukça hızlı bir şekilde dönmeye başladı. Gittikçe döndüğü çemberi içe doğru küçülterek Fahar'a daha da yaklaşıyordu. Hızlıca Fahar'ın etrafında dönmesi sayesinde büyük bir rüzgâr hortumu oluşturmuştu.


Normalde rüzgârın gücünü Kahrın Yedi Katı tekniğinde gelişene kadar kullanamaması gerekiyordu. Fakat Bilge Sansomar'ın yaptığı Gökyüzünün Yedi Katı tekniği sınavı sırasında bedeni rüzgârı kabullenmişti. Bu sayede doğrudan olmasa da dolaylı yoldan rüzgârı kullanabiliyordu. Bu rüzgâr sayesinde gittikçe büyüyen bir hortumun oluşmasını sağlıyordu.


Fahar bu hortumun tam ortasında kalmıştı. Ne kadar saldırı yaparsa yapsın yeşil pullarla kaplı Haru'nun bedenine bir zarar veremiyordu.


Haru çemberi iyice daralttığı sırada bir anda hortumun içinden fırlayarak Fahar'a su bazlı bir yumruk attı. Su ile eskisinden daha güçlü hale gelen yumruğu hazırlıksız yakalanan Fahar'ı geriye doğru savurmuştu. Fahar hortuma yakalandığı için yukarı doğru yükselmeye başladı.


Haru Fahar'ın iyice yükseldiğini fark ettikten sonra hortumun ters yönünde koşmaya başlayarak hortumun hızını kesti. Bu sayede gittikçe yavaşlamaya başlayan hortum bir süre sonra yok oldu. Fahar hortumun yok olması ile birlikte yere düşmeye başladı. Haru ise Fahar iyice zemine yaklaşana kadar bekledi. Daha sonra gelişmiş bedeni sayesinde oldukça yükseğe zıplayarak yere düşmekte olan Fahar'a havadayken güçlü bir tekme savurdu. Fahar tekmenin etkisiyle yere düşmekten kurtularak izleyicilerin olduğu yere doğru uçmaya başlamıştı.


Bir süre sonra Doğu Aslan Krallığı'nın tribünlerini yıkarak durmayı başarmıştı. Fakat çoktan ağır bir şekilde yaralandığı için Haru kazanmıştı.


Fahar'ın tribünleri yıkmasıyla birlikte birçok Doğu Aslan Krallığı soylusu ve generali yaralanmıştı. Fakat içlerinden en kötü durumda olanı kuşkusuz Fahar'dı. Bedeninde kırılmamış bir tane kemik kalmamıştı. Ayrıca kırılan kemikler iç organlarına zarar verdiği için iç kanaması başlamıştı.


Bilincini tamamen kaybetmişti. Her şeyden önemlisiyse enerji damarları ve dantianı tamamen yok olmasa da ağır hasar görmüştü. Kısacası tam anlamıyla işi bitmişti. Haru Serith'i hedef aldığı anda onun biletini kesmişti. O zamana kadar onu umursamayıp sıradan bir rakip olarak görse de bir anda intikam alınacaklar listesine dâhil olmuştu. Bu listede ki herkes bir gün bunun bedelini ödeyecekleri gibi Fahar'da bu bedeli ağır bir şekilde ödemişti. Bir süre sonra bedeni iyileşse de bir daha savaşçı ve büyücü olamayacaktı.


Çok güçlü ve nadir ilaçlarla dantianı ve enerji damarları iyileştirilse bile bir daha asla eski gücüne kavuşamayacaktı.


Haru son dövüşüne kadar bir daha yarışma alanı ile ilgilenmemişti. Aksine Serith'in yanına giderek durumunu kontrol etmişti. Serith yaralanmak pahasına ona yardım etmekten vazgeçmemişti. Haru onun bağlılığını gördüğü anda artık onun için sıradan bir savaş hayvanı olmaktan çıkmıştı.


Bunun için Haru Serith'e önem veriyordu. Son dövüşü başladığı zaman yarışma alanına çıkmıştı.


Rakibi bu sefer Damon Westerian'dı. Babasının aksine Haru Damon'a gerçekten borçlu olduğunu biliyordu. Serith'i kurtarmak için kazandığı bir zafer yok sayılmıştı. Haru zaten onun karşısına çıkınca pes etmeyi düşünüyordu. Fakat bu sefer sadece pes etmekle yetinmeyecekti.


Boyutsal yüzüğünden daha önceden hazırlamış olduğu bir kâğıt çıkardı. Bu kâğıt bir arka plan kâğıdıydı. Fakat o kâğıdı diğer arka plan kâğıtlarından ayıran bir özelliği vardı. Bu arka plan kâğıdı yaşam boyu geçerliydi. Bu arka plan kâğıdına sahip olan kişi İntikamcı Birliği tarafından yaşam boyu desteklenirdi. Birliğin ünü her tarafa yayıldığı için birçok kişinin elde etmek isteyeceği bir kâğıttı.


Bizzat Batı Panter Krallığı kralı bile bu kâğıdı elde etmek istiyordu.


Haru bu kâğıdı Damon'a doğrudan önerirse kabul etmeyeceğini biliyordu. Sonuçta o babasından sonra kral olacak kişiydi. Bu yüzden kimseye borçlu kalmayı istemezdi. Fakat Haru onu bu kâğıdı almaya zorlayacaktı. Herkesin duyabileceği bir ses tonu ile konuşmaya başladı.


İzleyicilere "Bu yaşam boyu geçerliliği olan bir arka plan kâğıdıdır. Tahmin ettiğiniz gibi bu kâğıda sahip olan kişi yaşam boyu İntikamcı Birliği'nin desteğini kazanır. Ben bu kâğıdı Damon Westerian beni bu düelloda yenerse ona vereceğim" dedi. Bu sayede Damon'un düellodan çekilme ihtimalini ortadan kaldırdı. Damon Haru'nun niyetini tam olmasa da anlamıştı.


Onun savaşı kızıştırmak için böyle bir hamle yaptığını düşünüyordu.


Damon Haru'ya doğru atılarak Coşkun Yumruk tekniği ile bir yumruk savurdu. Haru'nun bu darbeden kaçacağını veya kendine saldıracağını düşünüyordu. Fakat aksine Haru bu darbeden kaçınmak için en ufak bir hareket yapmamış ve yumruğu etkisi ile üç metre geri savrularak yere düşmüştü. Daha sonrada bilerek yerden kalkmamış ve savaşı Damon'un kazanmasını sağlamıştı. Tabi ki artık reddedemeyeceği arka plan kâğıdı ile birlikte.


Posted by
Facebook Twitter Google+

Comment Now

0 yorum