Bölüm 24 - İntikamcı Kalesi
Haru şu an ki gelişimlerinden mutluydu. Fakat daha fazlasına ihtiyaçları olduğunu biliyordu. Grupların bütün hazinesini aklında ki plan için biriktiriyordu. Düzenli olarak çıkılan görevler ve üretilen iksirler sayesinde grubun hazinesi her geçen gün daha fazla büyüyordu. Haru son zamanlarda Kızıl Birlik kalesi ve birinci halka içinde çok yüksek ücret verenlere geçici arka planlık yapmaya başlamıştı.
Yaokai Şehri'nde bir şeyleri elde etmeyi isteyen herkes İntikamcı grubunun arka planlığını almak zorundaydı. Haliyle arka plan almak isteyen birçok kişi başvuruda bulunuyordu. Haru onların amaçlarını inceliyor, eğer uygun görürse bir günden bir haftaya kadarlık bir arka plan sağlıyordu.
Bu kişilerin bir kez arka planı İntikamcı grubu olduğu duyurulduktan sonra kimse onlara yaklaşmaya cesaret edemezdi.
Bu sayede İntikamcı grubu çok daha fazla altın kazanmaya başlamıştı. Haru aklında ki gelişim fikri için büyük bir miktarda altına ihtiyaç duyuyordu. Aklında ki plan tıpkı Kızıl Birlik gibi birinci halkanın içinde bir kaleye sahip olmaktı. Bu kale sayesinde hem daha büyük korunmaya ve özgür yaşam alanına hem de Yaokai Şehri'nin yönetiminde daha fazla söz hakkına sahip olacaklardı.
Dışarıdan bakıldığında oldukça güçlü bir askeri şehir olan Yaokai Şehri'nin Güney Kartal Krallığı'na bağlı olduğu düşünülse de aslında Yaokai Şehri Kızıl Birliğin yönetimindeydi. Haru bu kadar güçlü bir askeri şehri ele geçirmekte kararlıydı.
Bunun için Kızıl Birliğe olan bağlılığından kurtulup en az onlar kadar güçlenmesi gerekiyordu.
Birinci halkanın içinde bir kaleye sahip olabilirlerse hem kendi adlarına daha fazla asker yetiştirerek güçlenirler hem de Yaokai Şehri'ni ele geçirmeye bir adım daha yaklaşırlardı. Haru Kızıl Birliğin savaşmadan teslim olmayacağının farkındaydı.
Onun için yıkılmaz bir kaleye sahip olmaları gerekiyordu. Çünkü oldukça kısa bir süre sonra şehrin içinde büyük bir iç savaş başlayacaktı. Haru bu savaştan önce olabildiğince fazla müttefik bulmanın peşindeydi. Bunun için kendi yapacakları kalenin içinde farklı grupların oluşmasını sağlayacak hatta bu grupları destekleyecekti. Diğer gruplar teker teker onların kalesine gelmeye başlayacaktı.
Böylece artan grup sayısı ile birlikte orantılı olarak artan insan sayısı sayesinde iç savaşta elleri güçlenmiş olacaktı.
Kızıl Birliğin sadece Yaokai Şehri'nde değil başka normal şehirlerle birlikte askeri şehirlerde de üsleri vardı. Boşuna Güney Kartal Krallığı'nın elit birliği olmamışlardı. Fakat Haru Yaokai Şehri'ni ele geçirebilirse ekonomik olarak büyük ölçüde güçleneceğini düşünüyordu.
Koca şehrin geliri inanılmaz boyutlardaydı. Haru bu geliri elde ederse iki, üç yıl gibi bir sürede Güney Kartal Krallığı'nın stratejik noktalarında kendi kalelerini yapmaya başlardı. Bu sayede krallığın içinde hatırı sayılır bir güç haline gelirlerdi. Kral onları karşısına almak istemediği içinde Güney Kartal Krallığı'nın yönetiminde söz sahibi olurlardı. Haru'nun tüm bunları uygulayabilmesi için bir kaleye ihtiyacı vardı.
Grup hazineleri aklında ki plan için yeterince büyüdüğü zaman Haru birinci halkanın içinde Kızıl Birlik kalesinin bulunmadığı yarımdan birbiri ardına toprak almaya başladı. Bu alımlar dikkat çekmesin diye farklı kişiler tarafından yapılıyordu.
Bu sayede kısa sürede bütün bir bloğu almış oluyorlardı.
Fakat bu alan aklında ki kale için oldukça küçüktü. Alımlara devam edildi. Bir kare şeklinde olacak şekilde toplam dört blok alınmıştı. Binasını ve arsasını satmak istemeyenler bile değerinden oldukça fazla verilen altın sayesinde satmaya razı olmuştu.
Haru bu dört bloğu ele geçirdiğinde hala kimse birinci halkanın yarısının tek bir kişiye ait olduğunu bilmiyordu. Haru grup üyelerinin tamamı ile birlikte tuttuğu paralı işçilerle yıkım emrini vermişti. Ellerinde ki bu dört blokluk alanda ki her şey yıkılacak ve toprak düz hale getirilecekti. Yıkımlar başladığı zaman kimse karşı çıkmasın diye Haru dört blokluk alanın tamamına sahip olduğunu açıklamıştı.
Bütün Yaokai Şehri bunu konuşmaya başlamıştı. Son zamanlarda oldukça büyük bir yükseliş gösteren İntikamcı grubu birinci halkanın yarısını ele geçirmeyi başarmışlardı. Herkes yıkım yapılan bu alana ne olacağını konuşuyordu.
Kızıl Birlik bu durumdan tedirgin olsalar da Haru'nun bu topraklara sahip olmasından dolayı hiçbir şey yapamadan izlemekle yetiniyorlardı.
Haru iki hafta gibi bir sürede dört blokluk alanın tamamen temizlenmesini sağlamıştı. Alan ölçümü yapıldıktan sonra her kenarı birer kilometre olan kare şeklinde bir alana sahiplerdi. Haru bu alanın dış kısmının dört tarafına da genişliği yüz metre olan hendekler kazdırdı. Bu hendeklerin içine kalenin surları yapılacaktı. Böylece uzunluğu her kenarda bir kilometre enlemesine yüz metre olan oldukça güçlü surlara sahip olacaklardı. Haru surların yerden yüksekliğini yüz metre olacak şekilde ayarlamıştı.
Çalışmalar tekrar başladı. Haru Kadim Azarath'ın Adıyla Hükmetme tekniği sayesinde hendeklerin oluşturulmasında diğerlerine yardım ediyordu. Hendeklerin oluşumu bittikten sonra Haru uzunluğu yüz metre olan kare şeklinde yüzlerce çelik levha siparişi verdi.
Bir yandan da dev taş bloklar sipariş verilmişti.
Güney Kartal Krallığı'nın dört bir yanından Yaokai Şehri'ne malzeme taşıyan büyük kervanlar gelmeye başlamıştı. Haru açılan hendeklerin içine kalenin surları için oldukça güçlü bir temel yapmıştı. Hendeklerin içine temel yapıldıktan sonra temelin üzerine yan yana taş bloklar dizilmeye başlandı. Kalenin sadece Kızıl Birlik kalesine bakan tarafında büyük bir kapıya sahip olmasına karar verilmişti.
Bunun için iki büyük taş bloğun içi yarım daire şeklinde oyulmuştu. Dairenin düz olan kısmı yere yuvarlak olan kısmı yukarıya bakıyordu.
Blokların hepsi yan yana dizildikten sonra kalenin dış surları hazır hale gelmişti. Fakat bu surların birbiri ve hemen altlarında ki temeller ile sağlam bir şekilde birleştirilmeleri gerekiyordu. Haru simyacı grubu ile özel bir harç hazırlamaya başladı.
Bu harcın içine alınan çelik levhalar konularak sıvı hale getirildi. Daha sonra çeşitli enerji kristalleri ile harcın daha fazla güç kazanması sağlandı. Haru Kadim Azarath'ın Adıyla Hükmetme tekniği sayesinde harcın normalden çok daha fazla güçlenmesini sağlamıştı. Harcın oluşturulması bitince bütün temellere ve taş bloklara üç kat olacak şekilde sürülmeye başlamıştı.
Taş bloklar üç kat sürülen harç sayesinde yekpare bir sura dönüşmüşlerdi.
Üstelik bu sur küçük parçaların birleştirilmesinden değil de büyük parçaların birleştirilmesinden oluştuğu için oldukça sağlam olmuştu. Zaten yüz metre genişliği ve yüksekliği olan bir suru geçebileceklerini düşünmüyordu.
Surların oluşturulması tamamlanınca bütün surlar büyülü ve aşınmaz bir boya ile siyaha boyandı. Simsiyah surların güzelliği görenleri etkilemeye başlamıştı. Artık herkes Haru'nun bir kale yaptığını biliyordu. Üstelik yaptıkları kale Kızıl Birliğin kalesinden daha büyük ve güzel görünüyordu. Tabi ki birçok eksiklik henüz tamamlanmamıştı. Haru kalenin kapısı için demir ustalarıyla çalışmıştı.
Kapı için birçok madenden elde edilen bir alaşım kullanılmıştı. Haru bu alaşıma sürekli güç küreleri ile daha fazla güç katmıştı.
Alaşım hazırlandıktan sonra kalıba dökülmüş ve kalenin kapısı hazır hale getirilmişti. Kapı hazırlanıp surlarda ki yerine takılınca tıpkı surlar gibi siyaha boyanmıştı. Kale o kadar görkemli ve koyu bir siyah rengindeydi ki geceleri fark edilemiyordu.
Kalenin dışını bitirmiş olsalar da iç kısmı hala büyük bir sorun teşkil ediyordu. Haru iç kısmı planlayarak bölgelere ayırdı. Kalenin içinde ki en büyük kısım İntikamcı kışlasına ve yönetim binalarına ayrılmıştı. Bu kısmın karşısına Kızıl Birlik kalesinde ki çarşıdan daha büyük bir çarşı yapılacaktı. Tam ortada olan çarşının çevresinde de diğer grupların ve insanların yaşayacağı binalar yapılacaktı.
Haru yaptığı planlar çerçevesinde İntikamcı kışlasını ve yönetim binalarının yapımına başlamıştı.
Kale parsel, parsel bölünmüştü. Her tarafta yollar yapılmıştı. Kalenin içinde önemli olan noktalara elli kişilik savunma karakolları bile oluşturulmuştu. Kalenin içinde ki bütün binaların ve inşaatların yapımı bittiğinde çok az bir işleri kalmıştı.
Kalenin büyük bir su kaynağına sahip olması için kaliteli malzemelerden belli noktalara su kuyuları açılmış ve bu içilebilir suyu kullanarak yapay bir göl oluşturulmuştu. Yer altından sürekli yenilenen su sayesinde gölde sürekli temiz su bulunacaktı. Kalenin bir bölümüne erzak ihtiyacını karşılamak için hayvan çiftlikleri ve tarlalar bile yapılmıştı. Ayrıca ordunun atları için kocaman bir ahıra sahiplerdi.
Kalenin tamamen hazır olması beş ayı bulmuştu. Fakat ortaya çıkan sonuç gerçekten göz kamaştırıcıydı.
Kalenin yapımında çalışan ustaların büyük bir çoğunluğu kalede yaşamak için Haru'dan izin istemişlerdi. Haru'da onların kalede yaşamalarına İntikamcı grubu ve kalesi için gerektiğinde her türlü işi yapmaları şartı ile izin vermişti.
Bu sayede kalede onarım yapan ve yeni şeyler inşa eden birçok insan bulunacaktı. Üstelik bu hizmetlerinden kalede barınmaları karşılığında ücretsiz olarak yararlanacaklardı. Haru onları kale içinde ki binalara yerleştirdikten sonra grup üyelerinin tamamını alarak İntikamcı kışlasına çekildi. Hala üç grup olsalar da aslında hepsi aynı amaca hizmet eden ve Haru'ya bağlı olan birliklerdi.
Haru kışlada ana komutan olarak İntikamcı Seyyahlar Grubu'nun yöneticisi olan Burain'i bırakmıştı.
Kışlanın yanında ki yönetim binalarına grubunda ki bu işlerden anlayan kişileri görevlendirip yerleştirdikten sonra bu binaların yönetimini Ayzu'ya bırakmıştı. Haru bütün kaleyi yönetecek olsa da hepsine birden yetişemeyeceği için sorumluluklarını bölüşmesi gerekiyordu.
Böylece Ayzu resmi işlerle ve düzenle ilgilenirken Burain İntikamcı ordusu ile ilgilenecek ve yeni askerler yetiştirecekti. Haru kalede ki ticareti arttırmak için kale içinde satış yapan bütün tüccarlardan sadece yüzde beş vergi alacağını açıkladı. Bu oran Yaokai Şehri'nin her noktasında yüzde on beşti. Haliyle İntikamcı kalesinde satış yapan tüccarlar daha fazla altın kazanacaklardı. Haru'nun bu hamlesinden sonra kalenin içinde ki çarşı tüccarlarla dolmuştu. Haliyle Yaokai Şehri'nde ki herkes kaleye gelerek alışveriş yapmaya başlamıştı.
Kalenin içini görenler hayranlıklarını saklayamıyorlardı. Çünkü gerçekten güzel ve etkileyici bir kaleye sahiplerdi.
Haru kendi rütbeli ekibini ve Ayzu'nun rütbeli ekibini kalenin içinde kurulan savunma karakollarının başına getirmişlerdi. Kalenin yapılmasıyla birlikte İntikamcı grubuna katılmak için yapılan başvurular tavan yapmıştı. Hala Kızıl Birliğe bağlı sayılıyorlardı.
Haru bu bağlılığı en kısa zamanda ortadan kaldıracaktı. Başvurular değerlendirildikten sonra kabul edilen bin elli kişi eğitimlere başlamıştı. Bütün grup üyeleri eğitimlere aktif olarak katılıyorlardı. Böyle büyük bir kalenin savunulması ve düzeni için oldukça fazla askere ihtiyaçları vardı. Haru bu sırada Kızıl Birlik kalesine gidip Kızıl Birlik ana binasına giderek onlarla olan bağının koptuğunu açıklamıştı.
Artık o ve grubu Yaokai Şehri'nde bağımsız hale gelmişlerdi. Haru bu iş bitince büyük bir tabela yaptırdı.
Tabelanın üzerine İntikamcı Birliği yazdırdıktan sonra kalenin kapısının hemen üstüne astırdı. Artık bir gruptan bir birlik haline gelmişlerdi. Hala yeterince güçlü olmasalar da şu an ki halleri bile birçok grubun hayalini bile kuramayacakları bir seviyedeydi.
İntikamcı Birliği olduklarını açıkladıkları anda Kızıl Birliğin düşmanca tavırları ile karşılaşmışlardı. Artık birinci halkada iki tane birlik vardı. Kızıl Birlik bunu kabul etmeyi reddetse de bütün Yaokai Şehri olanların farkındaydı. Haru aradan geçen iki ayın ardından kaleye alınan bin elli kişinin eğitimleri bittiği zaman kaleye girmek isteyen bütün grupları bir test yaparak kabul edeceklerini söyledi.
Tabi ki testi geçenler kaleye girmeye hak kazanacaklardı.
Konza grubunun lideri Dhurial Haru'nun yaptığı kaleden ve Kızıl Birlik'ten ayrılarak kendi birliğini kurmasından en çok etkilenen kişilerin arasındaydı. Onun yapmak istediği her şeyi Haru bir, bir yapıyordu. Dhurial artık Haru'yu geçemeyeceğini anlamıştı.
Oldukça ileri görüşlü olduğu için bu işin sonunun nereye gideceğini çok önceden fark etmişti. Bunun için kendi grubu ve alt gruplarıyla birlikte Kızıl Birlik'ten ayrılarak İntikamcı Birliği'ne geçmişlerdi. Haru ile müttefik oldukları için Haru onları kaleye kabul etmiş ve kalede iyi bir grup binasını onlara tahsis etmişti. Konza grubunun ardından Arzın Bekçileri be Arzın Çocukları Grubu'da İntikamcı Birliği'ne geçmişlerdi.
Güçlü olan herkesin bir noktaya toplanması birçok kişinin dikkatini çekiyordu. Yeşim Diş Grubu alt grubuyla birlikte Kızıl Birlik'te kalmaya karar vermişti. Bu sayede grup sıralamasında birinci sıraya yükselmişlerdi. Haru alt grupları ile birlikte toplam beş grubu kaleye kabul etmişti.
Daha sonrada yapılacak testi geçen herkesi hangi halkadan olduğuna bakılmaksızın kaleye kabul edeceğini duyurdu.
Bu durum Yaokai Şehri'ne bomba gibi düştü. Herkes güçlü olduklarına inandıkları İntikamcı Birliği'nin yanında yer almak için kaleye başvuruda bulunmuştu. Yapılan testlerin ardından bir haftalık bir süre içinde toplam üç bin beş yüz kişiyi kaleye almışlardı.
Bu üç bin beş yüz kişi artık sayısı toplam bin beş yüz kişi olan İntikamcı grubu tarafından üç aylık bir sürede eğitilmişlerdi. Bu üç ayda kalede ki eğitimli İntikamcı ordusunun sayısı beş bine ulaşmıştı. Bunun haricinde sayıları beş yüzü geçen farklı grup üyeleri de vardı. İntikamcı ordusu her gün kışlada eğitim yapıyor surların etrafında askeri kıyafetleri ile koşuyorlardı. Askerlerin düzeni ve heybetli görünüşü gören herkesi etkiliyordu. Haru bunları hep Kızıl Birliği kışkırtmak için yapıyordu.
Ordusu yeteri kadar gelişmişti. Ellerinde ki kale sayesinde üç yıl boyunca erzak ve su ihtiyaçlarını temin edebilirlerdi.
Ayrıca kalenin surlarının yıkılmasına imkân yoktu. Bunun için Haru rahattı. Kızıl Birliği bir şekilde kışkırtarak iç savaşı başlatması gerekiyordu. Çünkü durduk yere onlara savaş açamazdı. Bu durumda Güney Kartal Krallığı'nın düşmanı olurdu.
Fakat kışkırtma sonucu bir iç savaş çıkarsa böyle bir durum söz konusu olmazdı. Haru'nun kışkırtmaları işe yaramıştı. Kızıl Birlik askerlerinden oluşan bir grup İntikamcı kalesine gelerek Kızıl Birlik adına birinci halkada yaşamalarının ve kale kurmalarının bedeli olarak vergi istemişlerdi. Haru ise askerlerin hepsini öldürterek kafalarını kestirtip büyük bir sandığın içine doldurmuştu. Sandığın içine de bir kart koyduktan sonra sandığı Kızıl Birlik kalesinin önüne bıraktırmıştı. Hala kartta yazanları düşündükçe keyifleniyordu.
Kızıl birlik askerleri sandığı Kızıl Birliğin lideri Xzuen Gosu'nun huzuruna çıkarmışlardı.
Hepsi İntikamcı grubunun vergi olarak bir sandık dolusu altın gönderdiğini düşünüyordu. Fakat sandık açılınca vergi için gönderdikleri Kızıl Birlik askerlerinin kelleleri ile karşılaşmak hepsini şoka uğratmıştı. Xzuen Gosu sandıkta ki kartı alarak üzerinde yazanları okudu. Kartta "Adamlarınla benden vergi istemişsin. Zaten size vergi veriyorum. Hepinizin canını almamam size verdiğim verginin bedelidir" yazıyordu.
Comment Now
0 yorum