Bölüm 41 - Direnişin Başlangıcı
"Efendim geri çekilmeliyiz gezegenin çekirdeği parçalanmak üzere" M1209 duyduğu sesle birlikte kafasını konuşan askere çevirdi. Zamarith Galaksisi'nde VM00013 numaralı devriye filosunda sıradan bir güne başlamıştı. Byzahar Uzay Konfederasyonu’nun son zamanlarda Zamarith Galaksisi'nde gittikçe artan gezegen çekirdeği hırsızlığına karşı başlattığı devriye filosunda görev yapıyordu.
Her filoda toplam beş bin kişi taşıma kapasitesine sahip üç tane büyük Vyonger Titanı ve yüz kişi taşıma kapasitesine sahip beş yüz tane küçük Vyonger Koruyucu gemisi vardı. Uzay gemileri son gelişen çekirdek işleme teknolojisi sayesinde Vyonger varyantına geçmişlerdi.
M1209 kendi devriye filosunun ikinci komutanıydı. Aynı zamanda filonun içinde ki ikinci Vyonger Titanı'nın tek komutanı olarak görev yapıyordu.
Sıradan başlayan günü Zamarith Galaksisi'nin D1483 parseline ulaşana kadar sorunsuz bir şekilde ilerliyordu. Galaksiler haritalandırılırken sektör ve merkezi uzaklıkta ki ışık yılına göre haritalandırılıyorlardı. D sektörü merkeze uzaklığı 1483 ışık yılı olan bölgede yok olmak üzere olan bir gezegenle karşılaşmışlardı. Galakside ki gezegenlerin çoğu sadece numarayla isimlendiriliyordu.
Bu numaranın başına bulunduğu sektörün ismi konuyordu. Haritalarına göre yok olmak üzere olan gezegenin ismi D124'tü.
Son zamanlarda Zamarith Galaksisi'nde artmaya başlayan çekirdek hırsızlığı yüzünden galakside ki gezegenler yok oluyordu. Evrenin birçok noktasında kullanılan çekirdek teknolojisi gezegenlerin çekirdeklerinden çıkarılan enerji ile çalışıyordu.
Fakat bu işlemin evrenler arası belirlenen yasalara göre bir miktar zorunluluğu vardı. Bu yasaya göre her gezegenden ancak yüzde bir çekirdek gücü sağlanmasına izin veriliyordu. Fakat bazı çıkarcı gruplar bir gezegenin çekirdeğinde ki enerjinin yüzde yüzünü emerek o gezegenin yok olmasını sağlıyorlardı. M1209 hemen önlerinde ki D124 gezegeninin yok olmaya başladığı anda bunun için buraya gelmişti.
Gezegen daha yok olmadığına göre gezegende ki çekirdeğin gücünü emenler oldukça yakınlarda olmalıydı.
M1209 buradan uzaklaşırsa onları kaybedeceğini biliyordu. Neyse ki yeni çekirdek teknolojisi arkasında belli bir süre iz bırakan bir sisteme sahipti. Vyonger Titanı'nda ki gelişmiş radarlar bu izi kolaylıkla bulabilirdi. Fakat bunun için bölgeden uzaklaşmaması gerekiyordu.
Devriye filosunun birinci komutanı gezegenin patlama alanı içerisinde oldukları için hepsine geri çekilme emri vermişti. Fakat M1209 bu emre karşı gelmiş ve bulunduğu yeri terk etmemişti. Çünkü elinde ki tek şansın bu olduğunun bilincindeydi. Filoda ki iki Vyonger Titanı ve beş yüz Vyonger Koruyucu geri çekilmişlerdi. M1209 ise emrinde ki beş bin kişiyle birlikte burada kalmayı seçmişti.
Filonun asıl komutanına karşı geldiği için Byzahar Uzay Konfederasyonu tarafından yargılanacağını ve cezalandırılacağını biliyordu.
Fakat tüm bunlar uğrunda ölümü göze aldığı görevini yapmasına engel değildi. Kendisine seslenen askere "Tüm gücü dış kalkanlara verin ve itiş motorlarını kapatın. Ayrıca bütün silah sistemleri ile gezegenden kopacak parçaları hedef alarak emrimle birlikte yok edin" dedi.
Şu an yaptığı hamle oldukça riskliydi. Bütün Byzahar Uzay Konfederasyonu’nda bile sadece elli tane bulunan Vyonger Titanı'ndan birini riske atıyordu. Bu uzay gemilerinin yapılması yıllar sürüyordu. Üstelik içlerinde ki çekirdek enerjisi yakıtı geminin kendisinden daha pahalıydı. M1209 gezegenin yüzeyinde ki parlaklığın artmasıyla birlikte "Herkes darbeye hazır olsun ve sıkıca bir yerlere tutunsun" dedi.
Sözünün bitmesiyle birlikte D124 gezegeni patladı.
Dış kalkana ve oldukça kalın Vyonger Titanı'nın dış yüzeyine rağmen gezegenin patlaması geminin içinde ki herkes tarafından duyulmuştu. Aynı anda ortaya çıkan güçlü basınç gezegenin etrafına bir küre gibi yayılarak kısa sürede Vyonger Titanı'na ulaşmış ve geminin sağa doğru yatmasına sebep olmuştu.
Asıl darbenin hemen bu sarsıntının ardından geleceğini bildiği için M1209 "Gezegenin parçalarına ateş emrini veriyorum" dedi.
Aynı anda Vyonger Titanı'nın içinde güçlü ve rahatsız edici sesler yankılanmaya başladı. Bu sesler Byzahar Uzay Konfederasyonu’nun en gelişmiş silahlarından geliyordu. M1209 önünde ki panelden olan biten her şeyi izliyordu.
Gezegenden kopan birçok parça yok edilmiş ve gemiye bir hasar vermesi engellenmişti. Fakat Vyonger Titanı'ndan daha büyük olan bir gezegen parçası yapılan tüm atışlara rağmen yok edilememişti. M1209 bunu gördüğü anda "PBI'yı çalıştırın ( Prizmatik Boyutlandırıcı Işın )" dedi. Vyonger Titanı'nın dış kalkanları PBI'nın atışı için kapatılmış ve tüm güç PBI'ya yönlendirilmişti.
Vyonger Titanı'nın en güçlü silahı olarak kabul edilen PBI tek bir atışta üzerlerine doğru gelen kocaman gezegen parçasını küçük bir gök taşına çevirmişti.
Aynı anda bir asker "Radarda bir çekirdek enerjisi izi tespit edildi efendim" dedi. M1209 hem gezegenin patlamasına neden olanların izini bulduğu hem de Vyonger Titanı'nı koruduğu için sevindi. Bu haber hemen ana gemiye bildirildi.
Filonun asıl komutanı olan M1106 devriye görevi bittikten sonra hakkında işlem yapılacağını net bir dille ona bildirmişti. Onlara göre ne olursa olsun oldukça değerli olan bir Vyonger Titanı'nı tehlikeye atmıştı. M1209 geminin rotası için birkaç talimat verdikten sonra yerine geri oturdu. Hayat onun için oldukça acımasız olmuştu. Sırf Byzahar Uzay Konfederasyonu’na göre yaşayan bir tehdit unsuru olduğu için kız kardeşi gözlerinin önünde öldürülmüş ve yaşama durumuna bir son verilmişti. Aynı şekilde annesi ve babası da o gün öldürülmüş kendisi de esir alınmıştı. Byzahar Uzay Konfederasyonu’nun birçok esire yaptığı gibi onu da Sylon programına sokmuşlardı.
Bu program ırkı ne olursa olsun yaşayan herhangi bir bilince sahip olan canlıyı Sylon adı verilen basit kuklalara dönüştürüyordu.
Üç ay öncesine kadar M1209 da sadece bir Sylon'du. Fakat bir gün aklına gelen bir anı ile birlikte kendi bilincini geri kazanmış ve unutmaya zorlandığı gerçekleri yeniden hatırlamıştı. Şu an uzay filosunda ki bütün askerler Sylon'lardan oluşuyordu.
Sylon'ların emirleri sorgulamak gibi bir durumları yoktu. Verilen emir ne olursa olsun onu uygularlardı. Fakat onun sayesinde devriye filosunun içinde ki Vyonger Titanı gemisinde ki her Sylon bilincini geri kazanmıştı. İlk kez üç ay önce bilincini geri kazandığı zaman Byzahar Uzay Konfederasyonu’na karşı ulaşabildiği her Sylon'u kurtarmaya çalışmıştı. Bir yandan da bu işi büyük bir gizlilikle yürütmesi gerekiyordu.
Üç ayın sonunda komutanı olduğu Vyonger Titanı gemisinde ki herkes bilincine kavuşmuştu.
Fakat filonun diğer gemileri ile iletişimi kısıtlı olduğu için onlara bilinçlerini geri kazandıramamıştı. M1209 Byzahar Uzay Konfederasyonu’nun kendisine ailesine ve diğer esir Sylon'lara yaptıkları her türlü şeyin intikamını alacaktı.
Bunun tek yolu büyük miktarda kaynağı ele geçirmekten geçiyordu. Mesela bir gezegenin bütün çekirdek enerjisi gibi bir kaynak ele geçirirse Byzahar Uzay Konfederasyonu’na karşı başlatacağı savaşta başarılı olurdu. Üç ay önce gemide ki bütün Sylon'ları kurtardığı zaman aralarında bir toplantı yapılmıştı. Bu toplantıdan çıkan ortak karar bütün Sylon'ların yıllarca kullanıldıkları ve esir edildikleri için savaşacakları yönünde olmuştu.
Byzahar Uzay Konfederasyonu Zamarith Galaksisi'nde ki gezegen çokluğu ve aynı zamanda çekirdek enerjisi potansiyeli sayesinde yüzlerce evrenin ve binlerce galaksinin yöneticileri olan Ko ırkının dikkatini çekmişti. Hemen Zamarith Galaksisi'ne bir Ko yöneticisi atanmıştı.
Bu yönetici galakside ki çekirdek enerjisini Ko Gezegeni'ne göndermekle görevliydi.
Bunu fırsat bilen Byzahar Uzay Federasyonu galaksiye gelen Ko yöneticisine yaltaklanmış bu sayede Ko ırkının temsilcisi haline gelerek galaksi üzerinde tam hakimiyet elde etmişlerdi. Bunun karşılığı olarak ta galaksinin çekirdek enerjisini Ko ırkına vermeye başlamışlardı. M1209 ve diğerleri yaşadıkları galaksinin sömürülmesine oldukça karşıydı. Byzahar Uzay Konfederasyonu olmak üzere galaksilerini sömürenlerden intikam almak istiyorlardı. Hepsi çeşitli ırklardan olsalar da bu galakside asırlardır yaşıyorlardı.
Fakat çekirdek enerjisi elde etmek uğruna yok edilen gezegenler yüzünden galaksi büyük bir tehlike altındaydı.
M1209 bir şekilde bütün devriye filosunu ele geçirmeli ve bu işi bitirmeliydi. Bunun için daha önce hiç yapmadığı bir şey yaparak birinci geminin ve üçüncü geminin komutanlarını kendi gemisine davet etti. Eğer komutanların bilinçlerini geri getirse onu destekleyeceklerini düşünüyordu.
Sonuçta hepsi bir şeylerin intikamını almak istiyorlardı. Bunu daha öncede yapmayı düşünmüş fakat riske girmek istemediği için hep ertelemişti. Oysa biraz önce önünde yok olan gezegenle birlikte tüm fikri değişmişti. Artık kaybedeceği bir şeyi yoktu. Çünkü beklemeye devam ederse yakında yaşayabileceği bir galaksileri kalmayacaktı. Ayrıca M1209 son zamanlarda gittikçe artan bu çekirdek enerjisi hırsızlığının Byzahar Uzay Konfederasyonu ve Ko yöneticisi ile bir ilgisi olduğunu düşünüyordu.
İki komutan ve yanlarında ki danışmanları gemisine geldiler. M1209 onlar için ana kumanda odasında bir yemek hazırlatmıştı.
Hep beraber yemeğe oturdular ve yemeye başladılar. Önemli konular hep yemekten sonra konuşulurdu. Fakat ne hikmetse hepsi kısa bir süre sonra derin bir uykuya daldılar. Herhalde yedikleri yemekler onlara dokunmuş(!) olmalıydı.
M1209 hepsini gemisinin revir bölümüne taşıtmış ve onları bir kukla Sylon olmaktan kurtaracak ve bilinçlerini yerine getirecek iğneden vurmuştu. Bu iğneyi gemide kurtardığı bir doktor sayesinde geliştirmişlerdi. İğne sayesinde çok daha fazla Sylon'a bilincini geri kazandırmışlardı. Bir iğneyle Sylon oldukları gibi yine bir iğneyle Sylon olmaktan kurtulmaları mümkündü.
Bilinçlerini kazanan komutanlar ve danışmanları ile birlikte kendilerine geldikleri anda bir toplantı yapılmış ve neler yapılması gerektiğini anlatmışlardı. Zaten hepsi M1209'un liderliğini kabul etmişlerdi. Hepsine yeteri kadar iğne verilmiş ve gemilerine geri gönderilmişlerdi.
Bu iğnelerle komutanlar askerlerine aşı olmaları için emir verecek bu sayede tüm filo geri kazanılacaktı.
Aşılar tüm askerlere yapıldıktan sonra M1209 tüm gemilerde yayınlanan ortak bir yayında bütün askerlere hitap ederek amaçlarını ve galaksilerini kurtarmak için yapacakları savaşı anlattı. Yıllarca kullanılan bütün Sylon'ların tek duydukları yoğun bir öfkeye dönüşmüştü.
M1209 ise bu öfkeyi ustaca yöneterek onlara bir hedef sunmuştu. Bu sayede bütün devriye filosunun komutanı olmayı başardı. İlk işleri radarda yakaladıkları izin peşine düşerek D124 gezegenini yok olmasına sebep olan çekirdek enerjisi hırsızlarını ve onların basit gemilerini yok etmek olmuştu. D124 gezegeninden çaldıkları çekirdek enerjisinin büyük bir bölümü kurtarılmış ve Vyonger Titanları'na depolanmıştı.
Artık Sylon direnişinin ilk adımları atılmaya başlanmıştı. M1209 tarihe geçecek o savaş emrini sonunda verdi.
Emri alan VM00013 devriye filosu kendilerine verdikleri yeni isimle Birinci Sylon Filosu yeni hedeflerine doğru harekete geçtiler. Hedefleri Zamarith Galaksisi'nin merkezinde ki gezegen halkasına yerleşen Byzahar Uzay Konfederasyonu'nun kullandığı uzay üssü ve bu uzay üssünde bulunan Ko yöneticisiydi.
Galaksinin merkezinde ki uzay üssü L sektöründe bulunuyordu. Tam olarak bulunduğu konum L003'tü. M1209 ve Birinci Sylon Filosu uzay üssüne karşı tam güç saldırıya geçtiler. Vyonger Koruyucu'lar uzay üssünden kalkan ufak saldırı araçlarını hallederken üç büyük Vyonger Titanı ise tüm güçlerini silah sistemlerine yansıtmış bir şekilde doğrudan uzay üssünün yapısına saldırıyorlardı.
Darbeler karşısında uzay üssü ilk başta hasar alsa da devreye sokulan gelişmiş kalkan sistemi sayesinde uzay üssüne hasar verememeye başladılar. M1209 ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar uzay üssünün kalkanını doğrudan aşamayacaklarını anladı.
Çünkü kalkan çekirdek enerjisi ile oluşmuştu. Ellerinde ki en güçlü silah olan PBI'ler bile bu kalkana etki edemezdi.
Kalkanın çekirdek enerjisi sayesinde yansıtıcı gücü vardı. Eğer PBI saldırıları kendi gemilerine yansırsa sonuç hüsran olurdu. M1209 tam pes edeceği sırada aklına gelen bir fikirler üç tane Vyonger Koruyucu'sunu boşalttırarak otomatik sisteme aldıktan sonra içlerine ele geçirdikleri çekirdek enerjisinden doldurdular. Aynı zamanda bu çekirdek enerjisini aktif hale getirecek bir tetikleyici eklemeyi ihmal etmediler.
Bu Vyonger Koruyucu'larından biri doğrudan kalkanın yanına gönderildi. Gemi kalkana yeterince yaklaşınca içinde ki tetikleyici uzaktan aktif hale getirilerek patlatıldı. Patlayan çekirdek enerjisi kalkanı oluşturan çekirdek enerjisi ile tepkimeye girdi.
Kalkanda ki stabil çekirdek enerjisi patlama ile birlikte yayılan dağınık çekirdek enerjisi yüzünden stabilliğini kaybetmeye başladı.
Daha birkaç saniye geçmeden kalkanın tamamı büyük bir patlama eşliğinde yok oldu. Çekirdek enerjisinin en büyük zayıflığı yine kendisiydi. Kalkan yok olduktan sonra uzay üssüne büyük bir hasar vermişti. Fakat hala bu işi tamamen bitirecek bir darbeye ihtiyaçları vardı. M1209 kalan iki Vyonger Koruyucu gemisini doğrudan uzay üssüne hedefledi. Gemiler uzay üssüne çarptıkları anda tetikleyiciler aktif hale getirildi.
Ortaya çıkan yoğun çekirdek enerjisi uzay üssünü ve havada ki düşman savaş gemilerini tamamen yakarak kül etti.
Birinci Sylon Filosu ortaya çıkan yoğun sıcaklık yüzünden geri çekilmek zorunda kalmışlardı. Hala yaşayan Sylon'lar olsa da ana komuta üsleri ve Byzahar Uzay Konfederasyonu’nun bütün üst rütbeli yöneticileri onlara eşlik eden Ko yöneticisi ile birlikte yok olmuşlardı.
M1209 yanında ki askerlerle o gün yaşadıkları zaferi kutlamışlar ve aradan geçen bir haftalık bir sürede bütün Sylon'ları özgürlüklerine kavuşturmuşlardı. Sylon'lar farklı ırklardan olsalar da üzerlerinde yapılan oynamalarla birlikte mekanik askerlere dönüşmüşlerdi. Artık farklı özellikler taşıyan mekanik askerlerdi. Fakat galaksilerini kurtarmışlardı. Ya da M1209 öyle düşünüyordu.
Savaştan sonra onların kendisine taktığı kod ismini reddederek kendi adı olan Qashy'yi kullanmaya başlamıştı. Qashy bütün Sylon ordularının başına geçmişti. Hepsi bunun bir son olduğunu düşündükleri için mutluydu. Fakat hesaba katmadıkları bir şey vardı.
O da Ko ırkının kibriydi. Ko'lar bir yöneticilerinin öldürüldüğünü öğrendiklerinde ellerinde ki bütün güçle Zamarith Galaksisi'ne saldırıya geçmişlerdi.
Sylon filoları Ko'ların gücü karşısında birer, birer yok olmuştu. Savaş o kadar kısa sürmüştü ki bu kadar kısa zamanda savaşı bitirmeyi anca Ko'lar başarabilirdi. Qashy ile birlikte yakalanan on bin Sylon Ko'lar tarafından çeşitli işkencelere uğramışlardı. Daha sonra Zamarith Galaksisi'nin yani evlerinin yok olmasını izlemek zorunda kalmışlardı. Ko'lar güç gösterisi yaparak gelecekte ki isyanları önlemek adına koca bir galaksiyi içinde ki gezegenlerle birlikte yok etmişlerdi. Qashy ve esir edilen on bin Sylon Ko'ların en acılı cezası ile cezalandırıldılar.
Bu ceza özel bir hapishanede bedenlerine takılan bir aygıtla yaşadıkları süre boyunca çok büyük acılar çekmekten geçiyordu.
Üstelik bedenleri felç edildiği için bu hapishaneden kurtulmaları imkansızdı. Ko'ların elinde hazır bir hapishane olmadığı için iki Vyonger Titanı gemisi silahlarından arındırılarak hapishane haline getirildi. Bu iki gemide Qashy ve on bin esir Sylon hapis edilerek acılar içinde kaderlerine terk edildiler. Birbirine bağlanan iki Vyonger Titanı bilinmeyen bir galaksiye doğru sürüklenmeye başladılar.
Comment Now
0 yorum